Başlamam gerek biliyorum , ama nereden. Her zaman bir yolunu bulurum aslında başlamanın. Bu kez neden olmuyor ki? Bir şeyin olmasını mı bekliyorum başlamak için? Hiç bir şey yetmiyor artık, neden bilmiyorum. Kaç gün oldu gideli, üç mü daha? Çok uzun geldi bu kez.Bir hafta olmuştur diyordum. Gelmeyeceğinden belki, kesin konuştu giderken.
Bağırıyordu avaz avaz. Empati yoksunu herif, ne anlarsın sen kadın ruhundan. Gözlerimi açtım, sarı bir gülün içindeydi kafası. Sinirli sarı bir gül. Uçarak yaklaşmaya çalıştım. İtiyordu sesiyle beni. Nerede olduğumu anlayamadan gözden kaybetmiştim., ama sesi hala kulaklarımda yankılanıyordu. Bir şarkı vardı, kayıp bir şarkı- ya da kayıp olması
Biri, hiçbiri olarak yaşamaya devam ediyor. Her an doğarak ve ölerek ve doğarak.. Bu devinim içerisinde yakalanan anlarda, edinilen tecrübeler gösteriyor ki anlar, koca bir yanılsama. Ben herkesteyim. Herkes hiçbir şeyde. Biriciklik tüm binlerin birleşiminde. Sevgili Moscarda, ardından sana deli diyecekler, anlaşılmaz diyecekler, belki de aziz diyecekler. Tüm yargıların birleşiminde 'bir' var mı sence de? Herkesten arınınca biricik olunur muydu? Binler mi konuşuyor? Hiçbirini kabul etmiyor musun? Herkes kendi adına hiçbiri miydi? Doğarak ölerek ve doğarak yaşamak büyük bir bedel ister. Sistematik yanılgılarımın esiri olmuş bir 'can'dan öteye geçebilir miyim? Kendini herkesten sakındın kendinden bile zavallı Moscarda. Kendimi başkalarının gözlerinden nasıl sakınacağım? Binlerce görüntünün hiçbiri, ben değil mi? Benden değil mi? Yoksa benden olan ve benden öte olan bir varlığın tanımını yapmak için kaç aynanın içine girmek gerek? Birisiyim ama kim? Aynada görünen akiste kim var? Aynadaki kişinin karşıda gördüğü kişi ile gerçek ben nerede? Görüntüleri toplayıp atmak mühim bir başkaldırı. Aynaları önemsemeden... Zaman donuyor, aynada. Kaybolan bir zaman kalıyor bana ait olamayan, geçersiz, kılıksız.. Ben, bana ait olmayan zamanın peşine düşmek istiyorum Moscarda. Doğarken ve ölürken...
youtu.be/slUkyA2cy60youtu.be/MSpwWZsTqVc
Sporu, futbolu severim, spor kültürünü de severim, haliyle spor kitaplarını da okurum. Fakat spor kitapları konusunda ülkemizde, spora olan ilgiyle orantılarsak çok fazla eksiklik var. O nedenle öncelikle böyle bir kitap yazdığı için, sonra da bana hediye ettiği için kitabın yazarı Mehmet Bey'e teşekkür ederim.
Bu kitabın neden yazıldığını ve de
Ben siyaseti sevmeyen, siyasi görüşlerden bahsedilirken kulak tıkayan birisiyim. Tarafsız olmanın fanatik olmaktan daha iyi olduğu görüşündeyim, daha doğrusu öyleydim. Ama tarafsız olmak bazı durumlarda, yanlış tarafta olmaktan bile kötü. Bunu hissetmeye başladığımdan beri de her siyasi görüş hakkında okuyup/dinleyip kendi siyasi görüşümü
Bazen hiç kimse, bazen yüzbinlerce kişiyim.
Kendim için hiç kimse, herkes için birisiyim.
İnsanın içinde yaşadığı bedene yabancı olduğunu farketmesi, her şeyi alt üst edebilir. Ve tam olarak buradan başlıyor hikaye. Deliliğe doğru koşar adım ilerleyen enteresan bir kahramanı var.
Kendine ait olup olmadığına emin olamadığı bir görüntüyle köşe