Exupery, " sevmek birbirinin gözüne bakmak değil, aynu yöne doğru bakmaktır" diyordu. Nazım Hikmet için sevmek, yaratmak demektir.
Öküzlerimizin boynuzlarında aydınlanırken ortalık
Toprağı sürüyorum sabırlı bir kibirle
Çıplak ayaklarımda toprak nemli ve ılık
Pazılarımda pırıltılar
Demir dövüyorum öğleye kadar.
Kırmızıya boyanıyor karanlık
Yapraklarında yeşilin en güzeli
Zeytin devşiriyorum ikindi sıcağında
Üstüm, başım, yüzüm, gözüm ışık
Her akşam mutlaka misafirim var.
Kapım bütün türkülere olabildiğince açık
Geceleyin suya diz boyu girip
Çekiyorum denizden ağları
Yıldızlar balıklar karmakarışık
Benden sorulu oldu
Dünyanın hali artık
Insan ve toprak
Karanlık ve aydınlık
Anladın ya işim başımdan aşkın
Beni lafa tutma gülüm,
Ben sana aşık olmakla
MEŞGULÜM...
Öküzlerin boynuzlarında aydınlanırken ortalık
toprağı sürüyorum sabırlı bir kibirle,
çıplak ayaklarımda toprak nemli ve ılık.
Pazılarımda parıltılar ,
demir dövüyorum öğleye kadar ,
kırmızıya boyanıyor karanlık.
Yapraklarında yeşilin en güzeli,
zeytin devşiriyorum ikindi sıcağında ,
üstüm başım , yüzüm gözüm ışık.
Her akşam mutlaka misafirim var ,
kapım bütün türkülere açık .
Geceleyin suya dizboyu girip
çekiyorum denizden ağları:
yıldızlarla balıklar karmakarışık.
İnsan ve toprak ,
karanlık ve aydınlık.
Anladın ya, işim başımdan aşkın ,
beni lafa tutma gülüm ,
ben sana aşık olmakla meşgulüm.