Dünyanın dört bir yanında bana eşlik etmiş,kaldırım taşlarında tıkırtılarıyla ardımdan sürüklenmiş ve gizli bölmelerine bile sığdıramayacağım kadar çok hikayenin zoraki yoldaşları...Beni hiç yalnız bırakmadınız.
çok yoruldum ahmet. çocukken ne kadar kolaydı her şey. en büyük sorunumuz, emirhan abinin bizden aldığı tasolarımızdı. şimdi baksana halimize, tanımadığım bir odada, köşeye özensizce bıraktığım bavulum, saksıdaki çiçeğim ve ben nasıl eğreti duruyorum burada. eskiden olsa erkekliğine konduramasan da saçlarımı okşar, olsun yine eskisi gibi olur her şey derdin. yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım, saçlarımı kestirdim, parmaklarım yamuk, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. şehirler eskittim, denizlerde tek başıma yüzdüm, çok yürüdüm. artık çocuklar sokak aralarında sek sek bile oynamıyor. çok aradım o süt içince bulduğumuz huzuru, bulamadım. en büyük hayalin baban gibi sigara içmek olduğunu duyduğumda plastik tabancayla suratına mermi sıkıp, öyle bir şey yaparsan ileride gerçeğini sıkarım demiştim. şimdi ellerimi nereye koyacağımı bilemediğimden sürekli sigara içiyorum. keşke bunu hatırlayıp, sen benim suratıma dayasan o silahı. kurtulsam bu belirsizliğin koca boşluğundan. ben yapamıyorum ahmet, çok yorgunum.
¶¶Kimi zaman çocuğum Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar.¶¶
¶¶Baktım annem yoktu yanımda;
Sırtımda bahriyeli giysimle,
Ben bir kez kayboldum çocukluğumda¶¶
Yazdığın her mısra da bir sen yaşatmayı nasıl başardın ki Altıok?.. Çoğunluğa
Durmadan avuçlarım terliyor,
İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Reşat Nuri Güntekin’den tebessüm ettiricek güzel bir anı 😃
Bir Gümrük Kaçakçılığı
”iki sene evvel bir iş için fransa’ya giden bir arkadaş anlatmıştı.
eşya olarak bir bavulum vardı, bir de ahbaplarımdan birinin marsilya’daki bir dostuna gönderdiği bir acem halısı, ben ne bileyim meğer fransa’ya halı ithalatı memnu (yasak) imiş.
gümrük memurları
Sırtımda çantam,
Elimde bavulum zor güç iniyorum yola.
Yarım saat kadar bekledikten sonra otobüs geliyor.
Muavin iniyor otobüsten, açıyor bagajı,
-Kaç numara?
-Sekiz
Yerleştiriyor bavulumu bagaja.
Otobüse biniyorum. Koltuğumu bulup oturuyorum yerime, yanım boş, nereye kadar olduğunu bilmeden seviniyorum çantamı yan koltuğa bırakıp.
Muavin de
Durmadan avuçlarım terliyor,
İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Kimi zaman çocuğum,
Bir müzik kutusu başucumda
Ve ayımın gözleri saydam.
Kimi zaman gardayım
Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Durmadan avuçlarım terliyor, İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar. Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Dolanıp duruyorum ortalıkta.
Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
Anahtarım güç dönüyor kilidinde,
Nemli aldığım