En Hakiki Mürşit
"Muhterem Hanım... Muhterem beyefendiler! Bu çay ziyafetini düzenleyenlere özellikle teşekkür ederim... Bu vesile ile ben de Samsun'un çok aydın bir çevresinde bulunmuş oldum.(...)Bu, beni çok mutlu etti. Efendiler!Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakikî mürşit (en doğru yol göterici) ilimdir,fendir! İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir,bilgisizliktir, yanlışlıktır.(...)Büyük bir mutlulukla anlıyorum ki; sizler, bu gerçekleri kavramış kişilersiniz.Bu, mutluluğumu daha da arttırıyor... Şöyle ki sizler öğretim ve eğitim alanında bulunan yeni nesil de bu gerçeğin ışıklarıyla doğmasına sahip olacak şekilde yetiştireceğize söz veriyorsunuz.Bu hepimizin çok övünülecek bir noktadır. (...)Eğitmdir ki,bir milleti y hür,bağımsız,şanlı,yüce bir millet halinde yaşatır;ya da bir milleti esirlik ve yoksulluğa düşürür.(...) Efendiler! Yeryüzünde üç yüz milyonu içine alan Müslüman vardır.Bunlar ana, baba,hoca eğitimiyle eğitim ve ahlak almaktadırlar.Fakat ne yazık, olayın gerçeği şudur ki, bütün bu milyonlarca insan grupları şunun ve bunun esaret zincirleri altındadır. aldıkları manevî eğitim ve ahlak onları bu esirlikten kurtulabilecek insanlık becerisini vermemiştir, veremiyor.Çünkü eğitim amaçları millî değildir..." (...) Beni dinlemek zahmetine katlandığınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim."
Can Çocuk
Müfettişlik görevimin geniş yetkileri
Bu geniş yetkinin, beni İstanbul'dan sürmek ve uzaklaştırmak amacıyla Anadolu'ya gönderenler tarafından, bana nasıl verildiğine şaşırabilirsiniz! Hemen belirtmeliyim ki, bana bu yetkiyi onlar bilerek ve anlayarak vermediler. Ne olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe, "Samsun ve çevresindeki asayişsizliği yerinde görüp önlem almak için Samsun'a kadar gitmekti. Ben, bu görevin yerine getirilmesinin bir makam ve yetki sahibi olmaya bağlı olduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir sakınca görmediler.
Reklam
İSTİKLÂL MAHKEMELERİ ve KATLEDİLEN MAZLÛMLAR...
- "İstiklal Mahkemeleri de hilafetin hemen akabinde mi kuruluyor?" - "Şimdi İstiklal Mahkemeleri konusunda arşivde çok belge var. Onları hâlâ meydana çıkarmadılar. Ben de bir ara İstiklâl Mahkemeleri ile ilgili bir kitap yazayım dedim ama çok detaya girmem lazım. Asılan, sorgusuz sualsiz kurşunlanan insanları ele almak gerekiyor. O dönemde Samsun heyeti, İzmir heyeti, Diyarbakır heyeti, Ankara heyeti gibi bölge bölge heyetler kuruldu. Bir jandarma köye gidip de kafasının estiği gibi insanları sorgusuz sualsiz gözaltına alıp, mahkeme görmeden içeri atabiliyordu. İstiklal Mahkemeleri ile ilgili bir şey yazdığınız zaman Türkiye’de ortalık karışır. Mesela İskilipli Atıf Hoca’nın yargılanması fecaattir.
Sayfa 38 - M. Taha İnci'nin Tarihçi Yazar Şükrü Altın'la "Sürgündeki Son Halife, Abdülmecid Efendi" isimli eseriyle alâkalı yapılan, "Bugün ders kitaplarında gerçek tarih yok!" Başlıklı MülâkatKitabı okudu
631 syf.
10/10 puan verdi
·
45 günde okudu
Öncelikle muhteşem bir kitaptı. Yazar Falih Rıfkı Atay 1923-1938 yılları boyunca Atatürk'ün çok yakınında bulunup(Atatürk'ün başyazarlığını yapmış)birçok hatırasını, o dönemki olayları Atatürk'ün kendisinden dinlemiş ve bu kitabı yazmış. Kitap Atatürk'ün doğumundan ölümüne kadar olan yaşamını o dönemki olaylar ile harmanlayarak
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,890 okunma
Ben 1919 senesi Samsun'a çıktığım gün elimde, maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran, yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.
Kaynak yayınlarıKitabı okudu
Müfettişlik Görevi
Ne olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe, "Samsun ve çevresindeki asayişsizliği yerinde görüp önlem almak için Samsun'a kadar gitmek"ti. Ben, bu görevin yerine getirilmesinin bir makam ve yetki sahibi olmaya bağlı olduğunu ileri sürdüm. Bunda hiçbir sakınca görmediler. O tarihte Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir dereceye kadar anlayan kişilerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili talimatı da ben kendim yazdım. Hatta Savunma Bakanı olan Şakir Paşa bu talimatı okuduktan sonra imzalamakta kararsız kalmış, anlaşılır anlaşılmaz bir biçimde mührünü basmıştır.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
666 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.