“Yatağın yanına diz çöke­ rek Tanrı'ya dua ettim. Dizlerimin üstünde doğrulmadan önce, bundan sonra da benden yardımını esirgememesi, bana hak etmediğim halde vermiş olduğu şu fırsata layık olabilme kudretini bağışlamasını diledim.” -olay örgüsü sonrasında nasıl devam ediyor bilmiyorum fakat eklemek istediğim bir husus vardı. Jane Eyre, çoktan hak etmiştin bunu. Fakat bunu haketmediğini düşünmen sanırım aferinsiz büyümen ve çocukluktan itibaren hiç iyi şeyler yapamayacağını düşünmenden kaynaklanıyor. Aslında tamamen psikolojik.
Jane Eyre
Jane Eyre
Ben bir şey anlatacaktım kime anlatacaktım Ben bir yere gidecektim nereye gidecektim Biri vardı yanımdaydı, kimdi o Bana bir şeyler söylemişti neler demişti.
Reklam
“Özgürlük başkaları tarafından sevilmemektir.” … Sevilmeme olasılığından korkmadan yoluna devam et. Tepeden aşağı yuvarlanıyormuş gibi yaşama, önündeki yokuşu tırman. Bir insan için özgürlük budur. Farz et ki karşımda iki seçenek var: herkesin beni sevdiği bir hayat ve beni sevmeyen kişilerin bulunduğu bir hayat. Bana bunlardan birini seçmem söyleniyor. Hiç düşünmeden ikincisini seçerim. Başkalarının hakkımda ne düşündüğünü dert etmek yerine kendi varlığımı izlediğim yolda ilerlemek isterim. Yani özgürlük içinde yaşamak isterim. … “Sevilmemeyi istememek” muhtemelen benim görevim ama şu ya da bu kişinin benden hoşlanıp hoşlanmaması onun görevi. Hakkımda iyi şeyler düşünmeyen biri olsa bile ben buna müdahale edemem. … Mutlu olma cesaretinde sevilmeme cesareti de vardır. O cesareti kazandığın zaman kişilerarası ilişkilerin bir anda hafifleyecektir.
Sayfa 162
Ve şu anda sana anlatmak zorunda olduğum şeyler olduğunu düşünüyorum, söylenemeyen şeyler, yazılamayan - Gmünd'de yanlış yaptığım bir şeyi telafi etmek için değil, yerle bir ettiğim bir şeyi kurtarmak için değil, nasıl olduğumu, ne hissettiğimi sana çok net anlatmak için böylece korkarak benden uzaklaşmaman için.
Sayfa 215Kitabı okudu
Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim. Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim. Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim. Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim. Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim. Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim. Bencil olduğun için vazgeçtim. Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.
Eyv/ah Neye Yar/ar
Hikâyelerimin başka hikâyelere benzemesi ağırıma gidiyordu. Ne zaman bir şeye el atsam, Müzeyyen, Meksikalı ya da bilmem nereli bir yazarın ya da bir kitabın adını veriyor ve oralarda da benzer şeyler olduğunu söylüyordu. Her şey benden önce olmuşsa, bana olacak bir yer, durum kalmıyor muydu? Bana ait tek kişilik bir iskemle, oda yok muydu bu dünyada?
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.