Küsmek nedir bilir misin?
Küsmek dürüstlüktür.
Çocukçadır ve ondan dolayı saftır.
Yalansız’dır.
Küsmek; seni seviyorum’dur.
Vazgeçememektir.
Beni anlatır küsmek.
Kızdım ama hala buradayımdır, gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
Küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır, benim için değerlisindir.
Küsmek, sevdiğini söyle demektir.
Hadi anla demektir.
Küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır.
Yani, diyeceğim o ki:
Ben sana küstüm!
Umuda kapılmam için de bir neden görmedim. Onun da evlenmiş olduğunu düşünüyordum. Şöyle bir konuşup ayrıldık. Ertesi gün beni buldu, hâlâ sevdiğini söyledi. Hiç evlenmemiş, yıllarca suçluluk duygusu içinde yaşamış.
Azîz Mahmûd Hüdâyi Hazretleri, üstadı Muhammed Üftade Hazretleri’nin hizmetinde bir talebe iken, birçok talebenin arasında, üstadının yanında çok farklı bir yeri vardı. Üftade Hazretleri, talebeleri arasında en çok onunla ilgilenir, ona birçok iltifatta bulunur ve onun yetişmesine ayrı bir özen gösterirdi.
Muhammed Üftade Hazretleri’nin o talebesi
"Her yerde yalnızca ulaşılamayan mükemmel insanlar gördüğüm için ben küçük çocuğun gözünde hiçbir yerde onay bulmayan güvenliksiz, benim içimde kendime doğrultulmuş bir güvensizliğe ve bütün herkese karşı sürekli duyduğum korkuya dönüştü. Yani kendimi o noktada senden genellikle kurtaramadım tabii. Bu konuda yanılıyor olman, insanlarla ilişkim hakkında aslında hiçbir şey öğrenememenden kaynaklanıyordu herhalde, böylece kaçırdığım aile yaşamını başka yerde telafi etmek zorunda kalacağımı kuşku ve kıskançlık içinde (beni sevdiğini inkâr ediyor muyum?) Varsaydın, çünkü dışarıda da aynı şekilde yaşamam sana göre olanaksızdı. Ayrıca bu konuda özellikle çocukluğumda kendi kararıma güvenmediğimden dolayı belli bir avuntum vardı; kendime şöyle diyordum: "abartıyorsun hani, gençlerin hep yaptıkları gibi ufak tefek şeyleri fazlasıyla büyük istisnalarmış gjbu duyumsuyorsun." Ancak daha sonra dünya hakkında bilgim arttıkça bu avuntuyu neredeyse yitirdim.
Beni tanıyor musun sahi,
Ya da beni ne kadar tanırsın ki sen
Hangi karanlık geceyi paylaştın benimle söyler misin
Hangi acılarımla harman oldun
Kaç damla gözyaşımı sildin ellerinle
Başını yasladın mı göğsüme benim,
“Üzülme, geleceğim” dedin mi “gözlerimin içine bakıp”
Beni tanıyormuş! .... Hadi canım! ..
***
Beni tanıyor musun sahi,
Ya da beni ne
Beyaz Geceler içimde gerçekten bir iz bırakıp derinden etkiledi. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Özellikle ilk bölüm olan ve kitaba ismini veren Beyaz Geceler hikayesini çok beğendim ve olay kahramanı Hayalperest adına çok üzüldüm. Bana biraz Kadir İnanır'ın "Selvi Boylum Al Yazmalım" filmini hatırlattı. Hatta Hayalperest'in
Selamlar, ben Leyla.
Kitabın kapağında, hayallerimin yazarlarından birisi olan Ali Hazelwood’un "Esas bu kitabı okumamak aptallık olur." gibi bir cümlesi var. Zaten okumaya beni teşvik eden de o cümle oldu. Okuduktan sonra canım aşkım Hazelwood’un bu kitabı neden sevdiğini anladım, çünkü onun kalemine benzeyen bir tarz vardı. Kadının