Bir kere düşün. Vatan ki herkesin hakkını, hayatını korurken onun korunması söz konusu olunca vatan evladını sınıra zorla gönderiyorlar. Vatan, herkesin öz annesidir. Birçok insan sağlığında sütünden, hastalığında ilacından geçinmeye çalışır. Bu vatanın her karış toprağı atalarımızın kanıyla yoğrulmuştur. Kimse üzerinde iki damla gözyaşı dökmek istemiyor. Üzerinde kırk milyon can var. Uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip değil. Bu vatan ki, bir zamanlar kılıcının gölgesinde birkaç devlet yaşatırken, şimdi ancak birkaç devletin sayesinde kendini koruyabiliyor. Vatan... Erkeklerimizin hâlâ anlamını bilmediği kelime. Kadınlarımızsa adını dahi duymamış. İşte, kibir say, gurur say, delilik say, her ne sayarsan say... Ben o vatanı sana bana muhtaç görüyorum. Vatan, benim gibi bir asker ister. Fikrinde ne kadar umudu, gönlünde ne kadar arzusu olursa olsun, vatan adım duyar duymaz hepsi birden sabaha rast gelmiş yıldız gibi sönmüyorsa vay haline. Ve senin gibi bir anne ister ki benim gibi bir evlat yetiştirebilsin.
Serol Teber'in "Tutunamayanların Politik Psikolojisi" isimli eserini daha iyi anlamak için aşağıdaki onüç eserin okunmansı tavsiye edilir.
1 - oğuz atay - tutunamayanlar
2 - oğuz atay - korkuyu beklerken
3 - oğuz atay - tehlikeli oyunlar
4 - ahmet mithat efendi - felatun bey ile rakım efendi
5 - namık kemal - intibah
6 - halid ziya uşaklıgil - aşk-ı memnu
7 - recaizade mahmut ekrem - araba sevdası
8 - cengiz aytmatov - gün uzar yüzyıl olur
9 - berna moran - türk romanına eleştirel bir bakış
10 - ahmet hamdi tanpınar - 19. asır türk edebiyatı tarihi
11 - orhan pamuk - benim adım kırmızı
12 - orhan pamuk - kara kitap
13 - orhan pamuk - cevdet bey ve oğulları
'Cübbeli Atatürk' üretimine cömertçe katkıda bulunan pek çok isim vardır. Örneğin siyaset dünyasının çok yakından tanıdığı Namık Kemal Zeybek'in Atatürk'ü içki içen evliya diye tanıtması bizi hayretlere düşürüyor:
''Atatürk, evet akşamları sık sık içki içiyordu ve evliya idi. Gerçekte Atatürk'ün evliyalığı benim aklıma gelmezdi. Ama birçok kimse gibi benim de evliyadan olduğuna inandığım Hacı Ahmet Kayhan Dede bu sözü söylemişti. Demişti ki: ''Atatürk Evliyadır ama Atatürk'ü iyi tam, Nutuk'u bir daha oku ve evliyalığın ne olduğunu da iyi anla." Evliyaları sadece, sünnet sandıkları kocaman sakal ve sarıkta arayanlar elbette Atatürk'ün evliyalığını anlayamazlar."
Namık Kemal Zeybek' in benimsediği ifadelere göre evliyalığın ne olduğunu anlamak için Nutuk okunmalıymış. Oysa nutuk bir tasavvuf ya da fıkıh kitabı olmadığı gibi akaid kitabı veya İslam ilmihali de değildir. Nutuk'un konuları arasında velinin tanımı da yoktur. Atatürk'te geleneğin tanrılaştırdığı adım başı keramet gösteren veli değildir. Namık Kemal Zeybek fazlasıyla hayalci konuşmuş.
"Napoléon ile Mussolini'nin kadınların aşağı olduğunu ısrarla söylemelerinin sebebi budur; kadınlar aşağı olmasa, kendilerinin büyümesi duracaktı.....Kadın gerçeği söylemeye başlarsa, aynadaki adam küçülür; hayata uygunluğu azalır. Kahvaltıda, akşam yemeğinde kendini olduğundan en az iki misli büyük görmezse, hüküm vermeyi, yerlileri
"Meşhurdur ki, son pişmanlık fayda vermez." Kitabın bu son sözü aslında romanı özetler hâlde. Zira yapılan hatalardan ders alınmayış ve her defasında kötülüğe bir adım daha yaklaşmak insanı felakete, uçuruma sürükler.
İşte romanın baş kahramanlarından Ali Bey'de bu uçuruma sürüklenenlerden. Nitekim kitabın başlangıcında,