Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Atatürk askeri okulda matematik dersine özel ilgi duymaya baş­lamıştı. "Az zamanda bize bu dersi veren hoca kadar belki de daha ziyade malumat sahibi oldum. Derslerin fevkinde meselelerle iştigal ediyordum. Tahriri sualler yazıyordum, Riyaziye muallimi de tahri­ren cevap veriyordu. Hocanın ismi Mustafa idi. Bir gün bana dönüp, 'Oğlum
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Reklam
'Cübbeli Atatürk' üretimine cömertçe katkıda bulunan pek çok isim vardır. Örneğin siyaset dünyasının çok yakından tanıdığı Namık Kemal Zeybek'in Atatürk'ü içki içen evliya diye tanıt­ması bizi hayretlere düşürüyor: ''Atatürk, evet akşamları sık sık içki içiyordu ve evliya idi. Gerçekte Atatürk'ün evliyalığı benim aklıma gelmezdi. Ama birçok kimse gibi benim de evliyadan olduğuna inandığım Hacı Ahmet Kayhan Dede bu sözü söylemişti. Demişti ki: ''Atatürk Evliyadır ama Atatürk'ü iyi tam, Nutuk'u bir daha oku ve evli­yalığın ne olduğunu da iyi anla." Evliyaları sadece, sünnet san­dıkları kocaman sakal ve sarıkta arayanlar elbette Atatürk'ün evliyalığını anlayamazlar." Namık Kemal Zeybek' in benimsediği ifadelere göre evliyalı­ğın ne olduğunu anlamak için Nutuk okunmalıymış. Oysa nutuk bir tasavvuf ya da fıkıh kitabı olmadığı gibi akaid kitabı veya İslam ilmihali de değildir. Nutuk'un konuları arasında velinin tanımı da yoktur. Atatürk'te geleneğin tanrılaştırdığı adım başı keramet gösteren veli değildir. Namık Kemal Zeybek fazlasıyla hayalci konuşmuş.
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Seni yanımda gördükçe ne sanıyorum, bilir misin? Bir melek benim için gökleri bırakmış da bu kara topraklara adım atmış sanıyorum.
Bir kere düşün. Vatan ki herkesin hakkını, hayatını korurken onun korunması söz konusu olunca vatan evladını sınıra zorla gönderiyorlar. Vatan, herkesin öz annesidir. Birçok insan sağlığında sütünden, hastalığında ilacından geçinmeye çalışır. Bu vatanın her karış toprağı atalarımızın kanıyla yoğrulmuştur. Kimse üzerinde iki damla gözyaşı dökmek istemiyor. Üzerinde kırk milyon can var. Uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip değil. Bu vatan ki, bir zamanlar kılıcının gölgesinde birkaç devlet yaşatırken, şimdi ancak birkaç devletin sayesinde kendini koruyabiliyor. Vatan... Erkeklerimizin hâlâ anlamını bilmediği kelime. Kadınlarımızsa adını dahi duymamış. İşte, kibir say, gurur say, delilik say, her ne sayarsan say... Ben o vatanı sana bana muhtaç görüyorum. Vatan, benim gibi bir asker ister. Fikrinde ne kadar umudu, gönlünde ne kadar arzusu olursa olsun, vatan adım duyar duymaz hepsi birden sabaha rast gelmiş yıldız gibi sönmüyorsa vay haline. Ve senin gibi bir anne ister ki benim gibi bir evlat yetiştirebilsin.
Reklam
Kim bilir, dünya dediğimiz şu mezarlık ne için yaratılmış? Kim bilir! O mezarlığın her zaman birbirinin ölüsünden geçinir nice yüz binlerce yüz bin türlü mahlûklarla dolmasın daki hikmet nedir? Ezelden insanın doğduğu güne kadar bir tükenmez karanlık var! Arada bir hayat zamanı var! Öldüğü günden ebediyete kadar yine bir tükenmez karanlık öyle bir hayat ki hem nefes alıp duruyoruz, hem nefes aldıkça azalıyoruz. Bu türlü bir yaşayışta ne maneviyat var ki! İlginç değil mi, herkes ölümden korkar. Fakat kimse sonu ölüm olan yaşamdan korkmaz. Herkes ölümden kaçar, fakat kimse her adım attığında, her an, her lahza mezara bir adım daha yaklaştığını düşünmez. Doğrusu güzel dünya! Bir adam ne zaman son menziline varırsa, o zaman rahatça yatabilir. Acaba bu dünya, şu toprağın altından bakanlara nasıl görünüyor? Elbette benim görüşümden iyi değildir. Ah! İsmet! İsmet! Ne yaptığını sende bilemiyorsun. Bana vaktiyle dünyayı bir maneviyat âlemi, bir bahar bahçesi gibi gösterdin; sonra bir işkence mezarlığı, bir bela zindanı ettin. Bunu nasıl başardın? Oof of! Of! Hayalin insanı kin gibi, intikam gibi mezarında bile gelip buluyor. Korkarım beni ahirette de rahat bırakmayacaksın."
Kimdir Namık Kemâl? "Şehid-i hürriyet"... Ne ucuz şeymiş “şehid-i hürriyet"lik... Neresi şehid, neresi mazlum?... Namık Kemâl'in şiir tarafı... Benim bir tasnifimdir bu; telkin değil, tebliğ... Hakikî şair telkincidir; tebliğci değil.. Tebliğcilere davulcu diyebiliriz. Biri kemancı ise öbürü davulcu... Hiçbir dâvada köke inemez.
Sayfa 73 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARI / SAHTE KAHRAMANLARKitabı okudu
Boratav ise savunmasında Atsız için şunları söylemektedir: Nihal Atsız'ın Cumhuriyet prensiplerine aykırı düşüncelerinin sadece fanteziden ibaret olmadığı, üniversite yıllarından sonra yavaş yavaş anlaşılıyordu. Nihal, etrafındakilerden ya tam bir alakasızlık ya da tam bir inkıyat görmeye alışmıştı. Ben, herhalde, onun karşısında münakaşa etmeye
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Reklam
Kemal ismi..
Askeri  rüştiyedeki  matematik  öğretmeni Üsküplü  yüzbaşı  Mustafa  Efendi'ydi. Tarihin  adını  değiştirdi...  “Oğlum  senin adın  Mustafa,  benim  adım  Mustafa, arada fark bulunmalı, sende olgunluk var, sende bu yaşta kemal var, senin adın Mustafa Kemal olsun" dedi. Namık Kemal'in Kemal'iydi. Matematik öğretmeni Mustafa Efendi, askeri rüştiyedeki bütün öğretmenler gibi Namık Kemal hayranıydı.
“Askeri rüştiyedeki matematik öğretmeni Üsküplü yüzbaşı Mustafa Efendi’ydi. Tarihin adını değiştirdi… “Oğlum senin adın Mustafa benim adım Mustafa arada fark bulunmalı sen de olgunluk var sen de bu yaşta Kemal var, senin adın Mustafa Kemal olsun” dedi. Namık Kemal’in Kemal’iydi.
Sayfa 32
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.