BİR MASAL GİBİ
Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için
hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm..
Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye
acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri
yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu...
Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
''Zihin evrenseldir.''
'Hava Tanrı' dır.'
'Nefes alma isteği çok güçlü ama insanlar bunu henüz algılamadılar.'
'İnsanların talepleri her şeyi yok eder. *İçimize çektiğimiz hava ile mücadele ediyoruz. İçimize çektiğimiz hava...'
'Bulunduğum tüm mahkemelere rağmen tek bir hücre var zihnimde. Çıktığım delik bir hapishaneydi. Sen bu
Nazım Hikmetle üç buçuk yıl hapishane arkadaşlığımızın acı tatlı hatıraları buraya kadar yazdıklarımdan ibaret olamaz şüphesiz. Fakat benim kafam bundan fazlasına kadir olamadı.
Defterlerim vardı, onun en tipik hareketlerini günü gününe not ettiğim, ona dair kocaman kitap yazmaya yetecek yığınla belgeyi kaydetmiş olan defterlerim… Onlar
Her anlamda zapt ettin beni. Senden başka bir şey düşünemiyorum. Her sabah gözlerimi seninle açıyorum. Her gece gözlerimi seninle kapatıyorum. Benim için yalnızca sen varsın, hep de öyle kalacaksın. İlk, son ve daima tek..
Seni seviyorum.
Ben sana âşık oldum. Her anlamda zapt ettin beni. Senden başka bir şey düşünemiyorum. Her sabah gözlerimi seninle açıyorum, her gece gözlerimi seninle kapatıyorum. Benim için yalnızca sen varsın, hep de öyle kalacaksın. İlk, son ve daima tek..
Karıma Mektup (11.11.1933 / Bursa Hapishane)
Bir tanem!
Son mektubunda:
"Başım sızlıyor yüreğim sersem!" diyorsun.
"Seni asarlarsa seni kaybedersem;"
diyorsun;
"yaşıyamam!"
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl