Kaydedilen ilk din eski Mezopotamya diniydi. Mezopotamya halkı dünyanın geniş bir boşlukla, yani cennetle çevrelenmiş düz bir disk gibi olduğuna inanıyordu. Ayrıca evrenin uçsuz bucaksız bir denizden doğduğuna, suyun yukarıda, aşağıda, yanlarda her yerde olduğuna inanıyorlardı. Üstelik Mezopotamya'nın dini çok tanrılıydı. Yukarıdaki inançlar
Hz. Mûsâ ve Tevrat ile Hz. Muhammed ve Kur’an arasında önemli benzerlikler vardır, fark dilde ve şekildedir; içerik ve amaç benzerliği, kaynak birliğinin ve gerçekliğin önemli bir delilidir.
Taocu öğreti ile Tasavvuf öğretisi ve özellikle İbn Arabi’nin sistemleştirdiği Vahdet-i Vücud anlayışı arasında dikkat çekici benzerlikler vardır. ‘Tao’ kavramı ile ‘Hakk’ kavramı, ‘Onbin nesne’ (wan wu) ile tasavvufta çokluk için kullanılan ‘kesret’ kavramı, Tao’nun kendini açığa vurması anlamına gelen ‘şeng’ ile tasavvuftaki ‘tecelli’ kavramı gibi pek çok örnek verilebilir.
Belli bölgedeki insanların farklı davranışlarını zihinleri belirler.
Baksana zihnin gücüne aynı hayatlar ama farklı düşünceler arada sadece benzerlikler olabilir ama aynı şeyi düşünmek imkansızdır. Herkes kafasının içinde aynı senaryo bile olsa farklı şekilde filmi oynatırlar. Bunu kontrol etmek insana inanılmaz bir düşünce gücü sağlar.
❝Metaforlar, kendimizi benzerlikler içinde kaybetme veya bir görünüş denizinde su üzerinde yürüme yolumuzdur. Bu anlamda metafor can yeleği gibidir. Ve unutmayın, yüzen can yelekleri vardır ve kurşun gibi dibe batan can yelekleri de vardır. En iyisi bunu unutmamak.❞
✱
“Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları” birarada...
ATAOL BEHRAMOĞLU - İSMET ÖZEL Yöneten: İrfan Çiftçi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Daşkanlığı'nca Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde düzenlenen “Şiir Patikası” toplantısında İrfan Çiftçi'nin yönettiği “Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları “ konulu bir söyleşi
Kör Baykuş ve Malte Laurids Brigge'nin Notları
Kör Baykuş’ta Rilke’nin Malte Laurids Brigge'nin Notları’ndan esinlenerek Sâdık Hidâyet tarafından oluşturulmuş bir paragraftaki benzerlikler dikkat çekici.
Peygamber Efendimiz'e (sallallahu aleyhi vesellem) farz kılınan oruç ile eski ümmetlere emredilen oruç arasında farz oluşu, vakti ve miktarı bakımından benzerlikler vardır. Yahudiler de hıristiyanlar da oruç tutmakla yükümlüydüler. Yahudiler, kendilerine farz kılınan orucu terkettiler. Yılda bir güne indirdiler. Hıristiyanlar ise farz olan orucun zamanı ve mahiyetini değiştirdiler. Oruç, sıcak günlere rastlayınca süresini değiştirdiler. Nihayet perhiz haline getirdiler. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Medine'ye hicret ettiğinde henüz kendisine oruç tutmasını emreden âyetler indirilmemişti. Ramazan orucu Medine'ye hicretten bir buçuk yıl sonra farz kılındı. O günden sonra da her yıl müslümanların yerine getirdiği dinimizin beş temel esasından biri oldu.
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün sizlere bir soru cevap postu hazırladım.
Bir kitap seçip o kitap üzerinden aşağıdaki soruları cevaplandıracağım böylece hem kitap hakkında daha fazla bilgi edinmiş olursunuz ve ben de kitap hakkında notlar almış olurum. :)
Soru 1:Öncelikle hangi kitabı seçtiğini yazarıyla birlikte söyler misin?
Seçtiğim kitap
◾emekli dayı ile z kuşağı arasındaki benzerlikler:
√ ikisi de bağnaz
√ ikisi de ırkçı
√ ikisi de okumuyor
√ ikisi de farklı olana düşman
√ ikisi de statükocu
◾emekli dayı ile z kuşağı arasındaki farklar:
√ biri erdoğan'ı eleştirilemez sayıyor, diğeri atatürk'ü...