Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Berdan Tabar

Berdan Tabar
@berdantabar
KAÜ Diş Hek.
Gaziantep
25 Aralık
298 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Raskolnikov için tuhaf bir dönem başlamıştı: Sanki yanını yöresini bir sis sarmış ve onu kurtuluşu olmayan, ağır bir yalnızlığa gömmüştü.
Sayfa 547Kitabı okudu
Reklam
Önemli olan, onun yalnızca gidecek yeri olmadığı için kaçmayışı değil, psikolojik bakımdan kaçamayacağıdır
Sayfa 424Kitabı okudu
Suç, toplumsal düzenin bozukluklarına karşı bir protestodur.
Sayfa 318Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'Genel mutluluk' için uğraşıyorlar... Hayır, ben dünyaya bir kez geldim ve bir daha da gelmeyeceğim: 'Genel mutluluk' falan bekleyemem... Ben kendim için yaşamak istiyorum, yoksa hiç yaşamayayım, daha iyi...
Sayfa 342Kitabı okudu
Biliyor musun, bir şeyler var kafasında! Hiç değişmeyen, sürekli acı veren bir şeyler...
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Düşünebiliyor musunuz, insanın gidebilecek hiçbir yeri bulunmamasının ne demek olduğunu düşebiliyor musunuz sayın bayım?
Raskolnikov kalabalıklara alışık değildi ve daha önce de söylediğimiz gibi, özellikle de şu son zamanlarda her tür topluluktan kaçar olmuştu. Ama şu anda birdenbire bir şey onu insanlara doğru itmeye başlamıştı. İçinde yeni bir şeyler gelişiyor, insanlara karşı susuzluk duyuyordu.
Olanla yetinerek, aramadan, düşünmeden yaşanılsın diye yaratılmış bir dünyada yalnızdı.
Köyden İndim Şehire
Taşradayken bütün o tasalarıyla genç kalmak zorundaydı; onu alıp buraya getirdin, kendini akışa bırakıyor şimdi, dünyası daralıyor.
Sayfa 111Kitabı okudu
Sen beni hep dünkü geceden uykusuz sandın, oysa bir ömür uykusuz kaldım ben.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Ölüm
Ölüm böyle bir şeymiş galiba, diye düşündü. Evdeki seslerin bir anda kesilmesi, kapıların kapanması, askıdaki baba ceketinin bir daha giyilmemesi, gece yarıları duyulan öksürük seslerinin kesilmesi demekmiş diye geçirdi içinden.
Uyku tutmazdı beni. İşte o zaman derme çatma evimin balkonuna çıkıp uzaklarda saz çalan aşıklara kulak verirdim. Bizim oranın aşıkları bin dağdan getirdikleri türküler söylerdi. Yaşlı kulaklarımı dikleştirip o türkülerde sana dair bir işaret arardım. Seni belli edecek bir söz, bana yaktığını söylediğin türküyü anımsatacak bir kelam, bağlamandan çıkan seslerle kardeş bir ezgi duymak için öylece beklerdim. Bin tecelliden süzülmüş türküler yakardı aşıklar ama senin türkülerini söylemezlerdi.
Nereden geldiğimin ne önemi var? Gideceğim yeri bilmiyorum ki!
Sayfa 30
Bir gölge karanlıkta ölür mü sence? Asıl orada barınır, saklanır. Biraz olsun soluklanmak için bir gölgeye dönüşmeye razıyım.
Sayfa 15
Yaşamın anlamının ölümde, yalnızca ölümde olduğunu anlamıyor musunuz?
546 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.