Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Berfin

İnsanın güneşinden, hayvanından, sıtmasından kendisini ayırt edemediği, belirsizliklerle devam eden bir dünyaya dalmış yaşıyorlar; burada ne putperest gibi davranan edebiyatçıların düşündüğü mutluluk ne de umut vardır, çünkü bu ikisi daima bireysel duygulardır ve burada sadece kederli bir doğanın karanlık pasifliği yer alır. Ancak içlerinde, ortak bir kaderin ortak bir tevekkülün insani duygusu yaşamaktadır. Bu, bir düşünce bir bilinç değil, bir duygudur; bunu konuşma ya da kelimelerinde ifade etmezler, ancak kendileriyle birlikte, bu çöllerin üzerine serilmiş tüm günlerine, hayatlarının her anına ve tüm hareketlerine götürürler.
Reklam
Tutkularının ta­rihte kök salmadıkları aşikardı; tutkuları, sıtma dolu balçığa gömülü köylerinden dışarı çıkmıyor, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki evlerin ortasında ge­lişip gidiyordu. Gündelik yiyeceğin ve paranın ivediliği ve sefaleti vardı bu tutkularda. Kibarlık budalalarının şekilciliğine bürünüp kendilerini gösteren bu tutku­lar, küçük ruhların ve ıssız toprakların dar dünyasında kabardıkça kabarıyorlardı;dul kadının ocağında çalı çırpının zayıf ateşi üzerinde homurdanıp ıslık çala çala kaynayan toprak tencerenin kapağını zorlayan buhar gibiydiler.
Berfin
Bir kitabı okumaya başladı
İsa Bu Köye Uğramadı
İsa Bu Köye UğramadıCarlo Levi
8.1/10 · 195 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
·
Puan vermedi
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı
8.3/10 · 11,5bin okunma
Reklam
Hazırsındır insanları sevmeye. Hep birilerine güvenmek, birilerine yakınlaşmak, bir şeyler verme isteğiyle dolusundur. Güzel bir görüntüyü, güzel bir ezgiyi, güzel bir şiiri, bütün güzellikleri bölüşecek, paylaşacak birileri olsun istemişsindir. Senin yapında vardır bu sevecenlik. Yakınlaşmalarının çoğu yıkımlarla bitmiş olsa da böylesindir.
"İnsan böyle bir şey.Nerede hangi yaşta olursa olsun,kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara.Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor."
Zenginin zengin diye derdi olamaz.Fakirin fakir diye.Gencin genç diye.Yaşlının yaşlı diye.Kime hak lan bu dert dediğiniz şey?Niye sormuyor kimse birbirini derdine?Niye dinlemiyor?
İt baharı görürmüş ama yediği taşı da Allah bilirmiş
309 syf.
7/10 puan verdi
Amerikalı Şair Robert Penn Warren "Kendinize ait küçücük bir zaman diliminde yaşıyoruz ancak o zaman dilimi, yalnızca kendi yaşamınız değil, sizinkiyle eş zamanlı olarak devam eden tüm yaşamların özetidir.Ne olduğunuz ise tarihin bir ifadesidir." der.Bergljot'un ne olacağı ise beş yaşında iken, altı yaşındaki erkek kardeşi ve babasıyla yalnız kaldığı zamanda babasının sarhoş olmasıyla kendisine (kendisininde o zaman aşk diye nitelendirdiği) cinsel istismar ve ensest ilişkiyle başlıyor. Babasının hastalıklı düşünceleri ve eylemleri yüzünden normal olmayan bir çocuk annesini kendine rakip görüp içerlenmiştir babasının davranışlarına. Bununla beraber birilerinin kız çocuğu olmak yerine anne olmayı istediğinden erkenden evlenip çocuk yapmıştır.Aldatmış, utanmış ve boşanmıştır.Babası ölmeden başlayan miras kavgaları arasında sıkışıp kalsa da babası öldükten sonra sessiz çığlıklarını, yaşadıklarını anlatmaya çalışmıştır. Roman çocukluk çağında yaşanılan istismarın insan ruhunda yarattığı tahribatı, kişinin rüyalarında yaşadıklarını etkisini, yer yer Freud ve Jung alıntılarıyla bahsetmesi güzel olsa da, duyguyu geçirmede diliyle ve olay örgüsüyle zayıf, olayların tekrar etmesinde de okuyucuyu sıkıyor. Bununla birlikte yazarın çocukluğunda böyle bir olay yaşamış olduğu gerçeği Fernando Pessoanın "Kalp düşünebilseydi atmaktan vazgeçerdi." sözünü hatırlattı.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,668 okunma
Reklam
194 syf.
8/10 puan verdi
Dönemi itibariyle Kral Çıplak diyebilecek tek yazar olan Yakup Kadri Karaosmanoğlundan Bektaşilik adı altında ilahi aşk yolundan sapan müridler Nigarın hikayesinin içinden anlatılıyor. Çocuklarına ana, sevdiğine yar, yaradana kul olamayan Nigarın hikayesini okuyacaksınız. .İncelememi ben bu romanı okurken aklıma gelen Didem MADAK'ın Sevgili Atölyem Şiirinden bir kesitle sonlandırıyorum. "Bir zamanlar kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım. Kaç metredir benim yokluğum? Benden daha çok var sanmıştım. Benim yokluğumdan dünyaya Bir elbise çıkar sanmıştım. Dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan Sonunda ben de alıştım. Ah...dedim sonra, Ah!"
Nur Baba
Nur BabaYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20181,049 okunma
489 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.