Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herakleitos
Ksenophanes, biçim ve düşünce bakımından insandan farklı olan, "bütün şeylere zihin gücüyle zahmetsiz hükmeden" tek Tanrı'ya inandı. Pythagorasçı ruh göçü öğretisiyle dalga geçti. "Denildiğine göre, bir keresinde, bir köpek hırpalanırken (Pythagoras) oradan geçiyormuş. 'Durun,' demiş, 'vurmayın! Bir dostun ruhudur! Sesini işitince tanıdım'" Teoloji konularında hakikati saptamanın olanaksız olduğuna inandı. "Tanrılarla ve sözünü ettiğim bütün şeylerle ilgili kesin hakikati bilen kimse yoktur ve hiç olmayacaktır. Evet, bir kişi şans eseri son derece doğru bir şey söylese bile kendisi bildiğini bilmez; tahmin dışında bir şey yoktur."
Sayfa 93 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İyi insanlar
Trende kim olduğunu bilmeden bir cellatla tanışmış olan bir kadın tanıyorum, hava soğuk olduğu için adama battaniye teklif edince adam, “Ah hanımefendi kim olduğumu bilseniz teklif etmezdiniz,” demiş.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Uyuşturucu (anaesthetics) bulunduğu zaman, tanrı­ bilim bir kez daha insan acılarının azalmasına engel olmaya yeltendi. Uyuşturucunun doğumlarda kullanılmasını salık veren Simpson' a papazlar hemen Tanrı'nın Havva'ya: «Çocuklarını acı çekerek doğuracaksın» (Oluş, 111. 1 6) demiş olduğunu hatırlattılar.Simpson , Tanrı' nın, kaburgasını çıkarmadan önce Adem' i derin bir uykuya soktuğunu söyleyerek uyuşturucunun erkeklere verilmesinde hiçbir engel bulunmadı­ğını tanıtlamayı başardı. Herhangi bir dinsel yada töresel ilkeyi ileri sürerek kadınların göz göre göre sabırla acı çekmelerini istemelerinin bu hazdan ileri geldiğini, düşünmemek elde değildir. Tanrıbilimin kötü yanı, yıkıcı eğilimler yaratmak değil, böyle davranışlara yüksek bir töre süsü vermek, bilgisiz , barbar çağlardan kalma alışkanlıklara açıkça kutsal bir özellik tanı­mak olmuştur.
Say yayınlarıKitabı okudu
Uyuşturucu (anaesthetics) bulunduğu zaman, tanrıbilim bir kez daha insan acılarının azalmasına engel olmaya yeltendi. 1847'de uyuşturucunun doğumlarda kullanılmasını salık veren Simpson'a papazlar hemen Tanrı'nın Havva'ya: "çocuklarını acı çekerek doğuracaksın" (Oluş, III.16) demiş olduğunu hatırlattılar. Kloroformun etkisi altında nasıl acı çekebilirdi kadın? Simpson, Tanrı'nın, kaburgasını çıkarmadan önce Âdem'i derin bir uykuya soktuğunu söyleyerek uyuşturucunun erkeklere verilmesinde hiçbir engel bulunmadığını tanıtlamayı başardı. Ama erkek din adamları kadınların doğum sancılarında uyuşturucu kullanmayı nedense bir türlü benimseyemediler. Bilindiği gibi Kutsal Kitap'ın hiç tanınmadığı Japonya'da da kadınların doğum sancısı çekmelerinin gerekliğine, bu sancıyı yapay yollarla hafifletmenin yersiz bir şey olduğuna inanılmaktaydı. Bunlara bakıp, birçok erkeğin, kadınların acı çekmelerinden bir haz duyduklarını; onları bu acıdan kurtarmak işten bile değilken, herhangi bir dinsel ya da töresel ilkeyi ileri sürerek kadınların göz göre göre sabırla acı çekmelerini istemelerinin bu hazdan ileri geldiğini düşünmemek elde değildir. Tanrıbilimin kötü yanı, yıkıcı eğilimler yaratmak değil, böyle davranışlara yüksek bir töre süsü vermek, bilgisiz, barbar çağlardan kalma açıkça kutsal bir özellik tanımak olmuştur.
Tatlı bir anı. ;)
Cezaevine girdiği ilk gün, başgardiyan künyesini çıkarırken “dininiz?” sorusuna “ Russell “agnostik” yanıtını verince, başgardiyan “agnostik” sözcüğünün nasıl yazılacağını sormuş ve yazınca iç çekerek “ah, çok din var, ama, sanırım, ibadet edilen Tanrı bir” demiş.
Herakleitos ile Pythagoras arasında, daha az önemli bir filozof vardır: Ksenophanes. Yaşadığı tarih belli değildir ve esas olarak onun Pythagoras'a ve Herakleitos'un ona yaptığı göndermelere göre belirlenmektedir. İonya doğumluydu, ama ömrünün çoğunu güney İtalya'da geçirdi. Bütün şeylerin toprak ve sudan oluştuğuna inandı. Tanrılar
Reklam
'Matematik, ne neden söz ettiğimizi ne de söylediğimiz şeyin doğru olup olmadığını bildiğimiz bir konudur...' demiş Bertrand Russell.
Sayfa 313Kitabı okudu
"Pythagoras yolda giderken bir köpeğe kötü davranıldığını görmüş, "dur - demiş vurma, bir arkadaşın ruhu var onda, sesini duyunca tanıdım."
Sayfa 145
" Büyük filozof Bertrand Russell 1970'te ölmeden önce, "Dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir halk kendi ülkesinden kitleler halinde sürülmeyi kabul etmez," demiş, sonra da şöyle sormuştu: "Filistin halkının başka kimsenin hoş göremeyeceği bir cezayı kabul etmesi nasıl beklenebilir?"
Eskiden disiplin anlayışları o derece sertti ki, eği­tim, zorbalık dürtülerinin bir boşalma kapısı haline gel­mişti. Çocuğa acı çektirmekten zevk almak gibi sadistçe olan asgari disiplini sağlayabilmek mümkün müdür? Es­ki kafalılar, pek tabiî, böyle sadistçe bir zevk duydukla­rını inkâr ederler. Şu hikâyeyi herkes bilir: Babası kızıl­cık sopasını kullanırken, oğluna. «Evlâdım, bu sopa seninkinden çok benim canımı yakıyor,» demiş. Çocuk da cevap vermiş: «Öyleyse babacığım, siz beni dövmeyi bı­rakın da ben sizi döveyim, olur mu?»
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
Chuck Palahniuk sevdiğim yazarlardan, Dövüş Kulübü ise belki de hâlâ en beğendiğim film. Kitaptan uyarlanma filmler genellikle kitapların aslı kadar nitelikli olmuyor ancak David Fincher ve oyuncu kadrosuyla birlikte film, kitabı da aşmış bir anlamda. Chuck Palahniuk postmodern edebiyatın önde yazarlarından. Gücünü insanlık durumuna dair
Tuhaf Dergi - Sayı 14
Tuhaf Dergi - Sayı 14Tuhaf Dergi · Tuhaf Dergi · 201891 okunma
Felsefenin problemleri adlı eserinde Bertrand Russell ne demiş:
Felsefenin değeri üzerine yaptığımız tartışmayı özetleyecek olursak; hiçbir cevabın doğruluğundan emin olunamayacağı için, felsefenin amacı, sorulara kati yanıtlar bulmak değil, sorular vasıtasıyla düşünmeye sevk etmektir! Çünkü bu sorular bakış açımızı genişletir, entelektüel hayal gücümüzü zenginleştirir ve zihnimizi düşünmeye kapatan dogmatik oluşumu engeller; ama hepsinden önemlisi, evrenin büyüklüğünü irdeleyen felsefe sayesinde, zihin de sınırlarını aşar ve evrenle bütünleşecek kapasiteye ulaşır.
Sayfa 278Kitabı okudu
Bertrand Russell : “ Dünya bir saniye önce var oldu,” demiş. Bu yaşamın değersizliğini ve anlamsızlığını yüzümüze tokat gibi vuran en bilgece sözlerden biridir bana kalırsa . Yaşadığın hayat o kadar boş ki bir saniyeye bile sığdırabilirsin..
Sayfa 116Kitabı okudu
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.