Kalbin tedavisi beş şeyledir;
1- Anlayarak Kur'ân'ı kerimi okumak.
2- Karnın boş olmasıyla {az yemekle}
3- Gece yarısı kalkmak. {Teheccüd'e kalkmak}
4- Seher vaktinde Allah'a yakarmak.
5- Salih kişilerle oturmak.
-İmam Nevevi-
"Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Şeyh Galib
Cegerxwîn
Cegerxwîn Bes
Eger pîr û eger mîr û eger beg,
Çi Eyûbî, çi Merwanî, çi Bermek.
Hemî çûne, belê em mane nêçîr,
Ji xwe dijmin li pey me her wekî seg.
Dijîn em her li ser şax û zinaran,
Kevir balîf e bo me, qad e doşek.
Bi lêdan geh, bi kuştin geh bi talan;
Li çolan em dibazin hacî legleg.
Serê mîrê mela û şêxên Kurdan,
Bi çoganê demê ew dane ber şek.
Ceger xwîn bû bes e rabin bibin yek,
Heger mîr û eger pîr û eger beg.
Boynuna sarılıp gitsem
Huzuru koklasam Ege'de
Aşk nereden nereye?
Soldan sağa dört harf ölüm
Yazılmamış beş harf hayat
Aşk nereden nereye?
Hangisi?
"Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Şeyh Galib
Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?
Şeyh Galip
Takvimin en sevdiğim tarihi gösterdiği gün geldi, beni 22'ye kavuşturdu. Ömürden saatler,günler,aylar ve nihayet yıllar nasıl da hızlı eksiliyor. Her şeye rağmen çok seviyorum yaşamayı,yaş almayı. Pencereme yansıyan şafaklar hep aydınlık,manzaram berrak.Güneş her sabah kalbimde doğuyor ne mutlu ki. Zifiri karanlık gecelerimde dahi kalbimin
Namjonun; köleleşmiş, monoton, beş saniyelik şarkılar çıkaran, tiktokta tutsun diye iki dans koreolu beyin bulandıran motor ya da kırinç şarkılar yapan keypap sektörüne 6 dakika 28 saniyelik şarkıyı sopa gibi sokup akıllarını başlarına getirmeye çalışması ve şarkının başarılı olması beni bir şeylerin biraz da olsa düzeleceğine inandırdı. bangtan asla sizin aptal müzik zevkinize hitap etmeyecek. Sagopanın şu sözünü hatırladım: müziğim herkes için değil özellikle de senin için kaltak.
"Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Şeyh Galib
"Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Çok nalet bir haftaya başlıyoruz. Cumartesiye beş gün var. Olsa nolur, muhtemelen hafta sonu da çalışacağız.
Onu okuduktan sonra reading slumpa gireceğim o kadddar belli ki. Şu anda her şeyi bir kenara bırakıp bir tek onu okuyorum. Normalde beş altı kitabı birden okurum oysa.. gerçekten zaten mutlu son sözü de vermiş😔 allahım çok güzel
"Ey gül-i rana!..
Ömrün beş mevsimi vardır;
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün.
Sahi sen hangi mevsimdensin?"
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım...
Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler