Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
88 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Yoruldun ihtiyar, ruhun yoruldu...
Hemingway'in ölümsüz eserlerinden biri olan Yaşlı Adam ve Deniz, Kübalı bir balıkçının denizin ortasında dev bir kılıçbalığı ile olan mücadelesini anlatır. Hırs ve cesareti kendi üslubuyla dile getiren yazar, kısa ve yalın cümlelerle yazdığı bu romanı balıkçının bakış açısıyla yazıp okuru da hayal gücüyle beraber hikayenin parçası haline getirmiştir. Hemingway tam bir av meraklısıdır. Eserlerindeki kahramanlar genelde cesur, ruhsal ve bedensel yaraları olan kadın ve erkeklerdir. Esquire dergisine yazdığı kısa denizcilik hikayelerinden esinlenerek yazdığı bu ölümsüz eser, 1952 yılında Life dergisinde yer bulmuş, beş milyonun üstünde satan kopyası iki günde tükenmiştir. Yazara 1953'te Pulitzer, 1954'te Nobel Edebiyat Ödülü kazandıran bu başyapıt 1958 ve 1990 da iki dez beyaz perdeye aktarılmıştır. Ayrıca 2000'de çevrilen animasyon kısa film ile Oscar kazanmıştır.
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,2bin okunma
İnsan, o kadar zalimleşmeye başladı ki eskiden asla zarar görmeyen kurbağalar ve solucanlar bile şimdi acımasızca veya dikkatsizlikten ya da küçümsendikleri için yok ediliyordu.
Reklam
"Çok uzun zaman önce," dedi Mary "Yeryüzündeki bütün kuşlar ve hayvanlar insan ailesiyle barış ve uyum içinde yaşıyordu. o zamanlar kan dökmeden herkese yetecek kadar bol yiyecek vardı."
Pek bir şey söylemedi ama gözlerinde hiçbir sözün ifade edemeyeceği bir minnettarlık gösteren, yumuşak, müşfik bir bakış vardı.
Postanın her altı ayda bir geldiği ve günlük gazeteyi okumak için günlerce beklenildiği bir memleketin mahrumiyetini yaşamayanlar, Noel paketinin gelmesini böyle büyük bir heyecan uyandırmasını zor anlarlar.
Beyaz elbiseler giyinmiş iki adam beni yatırdılar, bağrımı yarıp içimde bir şey aradılar. Onlardan biri kalbimden bir kan pıhtısı çıkardı ve bana, 'Bu, şeytanın sendeki nasibidir!' dedi. Sonra altın bir tastaki kar sulanyla kalbimi yıkadılar.
Reklam
"Oğlum, sen ve senin gibi on bir çocuk o jüride olsaydı Tom özgür bir adam olurdu," dedi Atticus. "Bugüne dek hayatında hiçbir şey mantık yürütmene engel olmadı. Tom'un jürisindeki on iki adam günlük hayatta mantıklı davranan kişiler ama mantıklarıyla aralarında bir şey girdiğini gördün. Aynı şeyi hapishanenin önünde beklediğim gece de gördün. Adamlar dağıldığında oradan mantıklı insanlar olarak gitmediler. Biz orada olduğumuz için gittiler. Dünyamızda o adamların akıllarını yitirmelerine neden olan bir şey var. İsteseler de adilane davranamazlardı. Duruşmalarda beyaz bir adama karşı siyah bir adam varsa her zaman beyaz adam kazanır. Bunlar çirkin gerçekler ama yine de hayatın gerçekleri."
Sayfa 281Kitabı okudu
WAKONDA LÜTFEN BU SENE SİVRİSİNEK OLMASIN
"Söylesene Mary," dedi Sagastao, "Bugün sivrisinekler bizi çok fena yedi. Neden böyle baş belası yaratıkların olduğunu biliyor musun? Onlar hakkında bir hikaye var mı?" "Var. Şu tuhaf ruhlardan biri olan Wakonda gönderdi onları." dedi Mary.
Yazarın anlatım tarzına örnek..
.. ve dünya hakkında da bilebileceğimiz her şey bu soğuk, şimdi her taraftan içimi­ze işleyen bu su, şu inatçı çoğul her yerde var olan yağmurun dere gibi akışıydı, bu dere yolun üzerinde kıyameti andıran çoğul toynak vuruşlarıyla birbirine karışıyor bütünleşiyor gibiydi ve görünmez binek hayvanlarımızın üstünde sarsıla­rak ilerlerken inanabilirdik ki tüm bunlar (köy tahıl ambarı süt gibi beyaz görüntü çığlıklar topal adam yardımcı bunak ihtiyar kadın tüm bu karanlık ve kör ve feci ve bayağı kar­maşık durumu oluşturan insanlar birilerinin aleyhinde atıp tutmakta birbirlerine küfretmekte birbirlerini tehdit etmekte birbirlerine lanet okumakta karanlıklarda sendelemekte en sonunda bir engele karanlığa gizlenmiş bir makineye çarpana kadar el yordamıyla yolunu aramakta (ve bu engeller onlar için, özel olarak onları engellemek amacıyla konmamıştı bile) bunlar (muhtemelen de karşılarına ilk çıkanı) onlara son bir kez ışığa benzer bir şeyi görme fırsatı verip suratlarının or­tasına patlayabilirlerdi) tüm bunlar sadece bizim zihnimizde var olmuştu: Bir hayal bir yanılsama oysa gerçekte at üzerinde gidişimizi hiç durdurmamıştık belki de yağmurun dere gibi aktığı bu bitimsiz gecede halen at üstünde gitmekte birbiri­mizi görmeden birbirimize cevap vermeye devam etmektey­dik. ..
Sayfa 250 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Pişmanım, ülkemi Krallık'ın elinden kurtarabilecek fırsatlarım varken ne olursa olsun adaletli bir adam olma yolunda ilerlediğum için. Pişmanım sessiz kaldığım her şey için. Pişmanım o kitabın her sayfasını ezberleyemediğim için. Ve pişmanım boyun eğdiğim her şey için." "Pişmanım onursuz adamlara onurdan ve gururdan söz ettiğim için."
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.