Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde masal ülkesinde anne, baba, babanın babası olan büyükbaba ve yukarıda bahsi geçen sekiz yaşında bir oğlan çocuğundan oluşan bir aile yaşarmış. Oldukça ihtiyarlamış olan büyükbabanın elleri titrer, bu yüzden de ne zaman sofraya otursalar adamcağızın lokmaları sağa sola saçılırmış, bu
Sayfa 79
Ve bir Kızıldereli şefi olan Seattle şunları söyler:"sizin ölüleriniz mezarlıkların ötesine geçip yıldızların arasındaki yolculuklarına başladıklarında sizi ve doğdukları toprakları sevmekten vazgeçerler. Yakın zamanda unuturlar ve asla geri dönmezler. Bizim ölülerimiz kendilerine var olmayı bağışlayan bu güzel dünyayı hiçbir zaman unutmazlar. Son Kızılderili de yok olduğunda ve benim kabilemin varlığı beyaz adamların arasında bir efsaneden ibaret olduğunda bu kıyılar kabilemin görülmez ölüleri tarafından kuşatılacaktır. Çocuklarınız kendilerini boş alanlarda, dükkanlarda, yolsuz ormanların sessizliğinde yalnız sandıkları zamanlar yanılacaklar!.. Gece olup da, şehirlerinizin ve köylerinizin caddelerine sessizlik çöktüğünde ve siz onları boş sandığınızda aslında oralar bir zamanlar üzerlerinde yaşayan ve bu güzel toprağı hâlâ seven geri dönmüş ruhlarımızla dopdolu olacak. Beyaz adam hiçbir zaman yalnız kalmayacaklar!.."
Reklam
Köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış. Çok fakirmiş, fakat öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki bu adamın, kral bile onu kıskanırmış. Birçok defa kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?” dermiş hep. Bir sabah at
Beyaz adam budala ve kördür. Gerçek mutluluğa karşı sağırdır ve bu utancını gizlemek için kat kat örtünmesi gerekir.
HALK ADAMI CHARLIE CHAPLIN İÇİN ŞARKI
Siyahlara yargılısın. Pantolonun karanlığa bulanmış. Şişmiş kunduraların sokağın soluk aydınlığında beliren gece mantarları. O çarpık silindir şapka, o kara güneş, ışık saçmadan, tepeden bunlara bakıyor. Böylece, yas içinde bir cumhuriyetin gece yurttaşı olarak çıkıyorsun kuşkulu bakışlarımızın karşısına, onlar da seni inccleyip şöyle düşünüyorlar: İşte o karalar içindeki adam, dul, avutulamayan kuzgun, hiçbir zaman, çok eski bir dünyaya çok geç ulaşan. Ay da gelip yerleşiyor yüzüne. Ölümün kireciyle, bembeyaz. Ne mezarlar getiriyor insanın aklına, ne ürpertici bitki sapları denizin altında, sonra aynalar ve bir zorbanın kestiği zambaklar, ve una bulanmış yüzler. O siyah bıyık birden yarım kalmış bir uyarı gibi duruyor yüzünde. Kısa, kalın, abanoz renginde, ay manzaralı beyaz yüz, sanki bir çarşaftan kesilmiş, duvarda bir çizgi, çocukluk defteri, bir görüntü bile değil, oysa gözler derin, ağız çok uzak bir yerden geliyor, tek başına, bilgili, yavaşça gelip gülümsüyor, bir gündoğumu, herkese.
Sayfa 64 - Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2008Kitabı okudu
Kahramanlar
Milletin içinden çıkan her büyük adam da büyüteç gibidir. Halkının en güçlü yönlerini bünyesinde toplayarak onların ruhunu tutuşturur. Fakat hava bulutlu ve gökyüzü de güneş ışınlarından mahrumsa hiçbir büyüteç bir kar taneciğini bile eritemez.
Sayfa 67 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Reklam
Beyaz adamın gercek tanrısı, kendisinin "para" adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kağıttan başka bir şey değildir.
Gerçek mutluluğa karşı sağırdır.
Biz yine de, etimiz güneşte konuşabildiği için sevinmeliyiz. Bacaklarımızı saran bir örtü,ayaklarımızı ağırlaştıran ayak kılıfları olmadığı için yaban atları gibi koşturabildiğimize, kafamızdaki örtü düşecek diye kaygı çekmediğimize sevinmeliyiz. Beyaz adam budala ve kördür. Gerçek mutluluğa karşı sağırdır ve bu utancını gizlemek için kat kat örtünmesi gerekir.
Neden böyle olur bu insanlar?" Kendi kendine kızıyordu: "Sen ona iyilik edersin, o sana kötülük. Utanmak, arlanmak da bilmiyorlar. Sanki kural bu imiş. Hep kendilerini haklı görürler. Herkes onlara kul-köle olsun. Kul-köle olmazsan zorla yaptırırlar bunu. İyi ki böyle bir adam ormanda yaşıyor. Elinin altında her işini gören bir-iki kişi var. Biraz daha büyük bir görevi olsa, kim bilir neler yaparlardı? Allah göstermesin. Böyleleri de hiç tükenmiyor. Her zaman istediklerini elde ederler. Kurtulmak mümkün değil onlardan. Her yerde izini bulur, her yerde karşına çıkarlar. Keyifleri için başkasının canını çıkarırlar da sonra yine onlar haklı olurlar. Ah, hiç tükenmiyor böyleleri, hiç."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.