«Ziya Paşa’dan bir beyit bilmeyen adam, adam değildir!» diye bir de cevher yumurtladı./Syf.370
Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yazısiyle: "Ölüm Allahın emri, Ayrılık olmasaydı."
Reklam
Bir de yüz görümlüğünü nasıl etmeli? Adam sen de, o da kolay. Şöyle bir kaç beyit veriveririm olur biter: "Bir kumrusun sen tab'a muvafık Yapsam yuvanı sinemde layık Can ü gönülden ben oldum aşık Yapsam yuvanı sinemde layık" Benim gibi fakir bir şairin vereceği yüz görümlüğü bu kadar olur.
Şair ve Gelenek...
Şair, kendinden önce gelenlere sevgiyle bakmalıdır önce. Onlardaki bir mısra, bir beyit, onu içten mutlu etmelidir.
Sayfa 110
Beyit: Köle sopayla dövülür, hür kimseye ise işaret yeterli olur.
Sayfa 377
Reklam
Beyit ezberleyin, şiir ezberleyin ve o şiiri zaman zaman yüksek sesle okuyun. Buna inşâd etmek diyor eskiler. Bir şiir okuyun, ruhunuza çok iyi gelecektir çünkü o şiir belli bir ruh haliyle, bizim için, biz o şiirden istifade edelim diye yazılmıştır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigâr. Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yazısıyla: "Ölüm Allahın emri, "Ayrılık olmasaydı."
Sayfa 47 - YKY - Şiir : Kitabe-i Seng-i Mezar 3Kitabı okudu
Tüfeğini depoya koydular, Esvabını başkasına verdiler. Artık ne torbasında ekmek kırıntısı, Ne matrasında dudaklarının izi; Öyle bir rûzigâr ki, Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigâr. Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yazısiyle: "Olüm Allahin emri, Ayrılık olmasaydı."
Ey sim-ten siyah-gisu Ez fikr serem sepîd kerdî Sadi Divanı'ndan bir beyit (Farsça): "Ey gümüş tenli, siyah saçlı, düşüncenden saçlarım ağardı."
Sayfa 28 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beyit:
"Sana cehennemin ne olduğunu söyleyeyim mi? Cihanda cehennem nâ-ehl ile sohbettir."
Sayfa 123 - Ehliyle sohbet et...Kitabı yarım bıraktı
Hanginiz bilir, benim kadar, Karpuzdan fener yapmasını; Sedefli hançerle, üstüne, “Gülcemal” resmi çizmesini; Beyit düzmesini; Mektup yazmasını; Yatmasını, Kalkmasını; Bunca yılın Halime'sini Hanginiz bilir, benim kadar, Memnun etmesini? Değirmende ağartmadık biz bu sakalı
4.cilt
825. Şerîd İbni Süveyd radıyallâhu anh şöyle dedi: Bir gün sol elimi arkaya atmış ve elimin ayasına dayanmış otururken, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bana uğradı ve:  “Allah’ın gazabına uğramış olanlar gibi mi oturuyorsun?” buyurdu. Ebû Dâvûd, Edeb 22 Şerîd İbni Süveyd ... Resûl-i Ekrem Efendimiz’le aralarında geçen bir olayı çocuklarına şöyle anlatmıştır: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem benden kendisine Ümeyye İbni Ebi’s-Salt’ın şiirlerinden okumamı istedi. Ben de yüz beyit okudum. Okuduğum her beyitten sonra: “Biraz daha oku”, diyerek beğenisini dile getiriyordu. Nihayet yüz beyiti okuyup bitirince, bu beyitlerin şairi hakkında: “Şüphesiz o, müslüman olmaya çok yaklaşmış”, buyurdu. Şerîd’den hadis rivayet edenler arasında oğlu Amr ile Ebû Seleme İbni Abdurrahman ve Amr İbni Nâfi gibi tanınmış kişiler vardır. Allah ondan râzı olsun.
Bir kitapla dostluk kuruyorsunuz, elinizin altındaki kitaba farklı yaşlarda tekrar bakıyorsunuz, sonra hiç görmediğiniz bir yerinden bir fikir, bir beyit çıkıyor.
"Kederlenmeye ve gülmeye merbut ve mukayyed olan kimse, bu iki iğreti şeyle yaşar." (Cilt 1, Kitap 3, s. 906, 1789. Beyit)
Sayfa 906
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.