Hayalperestimiz onu yalnızca baştan çıkarıcı rüyalarda mı gördü yani,hepsi hayali bir tutkudan mı ibaret? Ömrünün onca yılını bu kadınla el ele geçirmiş,iki sevgili bütün dünyayı bir yana atıp kendi dünyalarını kendi yaşamlarını birbirine bağlamış olamazlar mı?...
Acaba bütün bunlar, kederli, bakımsız bu bahçe, yosun bağlamış, tenha ve kasvetli patikalarıyla yalnızca hayal midir?