İngiliz yazar David Herbert Lawrence şunu demiş ;
“Hiçbir şey için benimdir “ deme. Yalnızca şimdilik “benimle “ de. Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne eş, ne yaşam, ne ölüm, ne huzur, ne de keder her zaman seninle kalmaz.”
Sanki eksik demiş! Çünkü bize verilen değer / ünvan / hatta bugünün teknoloji hızı ile ustalığımız ve bilgi de eskiyor, yanımızda kalmıyor.
Hindu mistik öğretisinin dördüncü kuralına göre ;
“Bitmiş olan bitmiştir. Hayatımızda bir şey sona ererse, gelişimimize olan hizmeti de bitmiştir.”
Yaşamınız boyunca içinden geçtiğimiz evreler kitap okumak gibidir.
Kitap okumayı sevenler ne demek istediğimi anlayacaklardır.
Bazen okumakta olduğunuz kitabı çok sever, büyülenir, kendinizi kaptırırsınız ama kitap eninde sonunda her güzel şey gibi biter.
Sevgi ile okşayıp kütüphanenize yerleştirir elinize yeni bir kitap alırsınız.
***Dilerim yaşamınız da sevdiğiniz kitaplarla dolu büyük bir kütüphane gibi olsun.
Oblomov'un boşvermişliğini çok seviyorum. Eylemsizlikten öte bilinçli bir duruşu var. Toplumun açgözlülükleri, dedikoduları ve sahteliklerini görmemek için bazen en iyi yol koltuğundan hiç ayrılmamak...
instagram.com/p/CwafozaNUmH
Bir ideolojinin boyunduruğundan kurtulup da başka bir ideolojinin boyunduruğu altına giren insan, bir ceylan tarafından doğurulup bir yılan tarafından yutulan canlıya benzer! Yani özgürlük dediğiniz şey, çoğu zaman
bir yanılsamadır!(Felsefirastyon/Sayfa:68)
Toksik ilişkilere müsait değilim.
Negatif insanlara müsait değilim.
Amaçsız bir hayata müsait değilim.
Sürekli aynı şeylere müsait değilim.
Gereksiz konuşmalara müsait değilim.
Yorucu ve bıktırıcı şeylere müsait değilim.
Bana hitap etmeyen şeylere müsait değilim.
Değerimi bilmeyen insanlara müsait değilim.
Şimdi gitmek isterdim. Özür dilemek, kendimi olduğu gibi bırakmak isterdim. Ne yazık bütün bunları gerçekleştirecek gücüm yok. Düğümler, istenildiği anda çözülmüyor. Bir söylemekle açılmıyor kapılar..