Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyzanur

Beyzanur
@beyzaca1
Yeniden hissetmeye başlamıştım, kurumuş dal yeniden yeşermiş tomurcuk veriyordu.
Reklam
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beni bırakan insanlar, gelen ve giden kadınlar oldu, her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum.
Oynamak hoştu ve yaşamları öylesine dopdoluydu ki, umuda gerek duymuyorlar, umudun ne demek olduğunu unutuyorlardı o sırada
Reklam
Kültürümüz sadece dışa dönüklüğü erdemli kıldı. İçe yapılan yolculuktan, bir merkez arayışından vazgeçirildik. Merkezimizi kaybettik ve onu yeniden bulmak zorundayız.
Kendi inancının cesaretiyle konuşan kişiden daha yüreklisi yoktur.
Yetişkin kişiliklerimizi güçlü bir biçimde biçimlendiren, hazır mizaçlarla doğuyorduk.
Bazı insanlar her şeyden, benim herhangi bir şeyden olduğumdan daha eminler.
Günümüzde kişilikler çok dar bir kapsamda değerlendiriliyor. Bize harika olmanın cesur olmak, mutlu olmanın sosyal olmak olduğu söyleniyor.
Reklam
''Ben de korktum ve kaçtım.'' '' Öyle mi? Oysa ben seni korku bilmez sanırdım.'' '' Sonraları gerçekten unuttum korkuyu... O gün bu gün bu ayıbım aklımdan çıkmaz, her hatırlayışta korkudan bir kat daha sıyrılırım.''
Ne zararcı yaratık şu insanoğlu; yaşamını sürdürmek için başka canlılara hiç aldırdığı yok.
Onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim. Bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak, sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu.