Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rana Bayındır

Rana Bayındır
@beyzkarga
24 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Zekâ mevcut olan şimdiki anı en üst seviyede kullanmaktır.
Sayfa 17
Reklam
Bilim adamı, ya da bir bahçıvan gibi değil. Tüm bildiklerinizi bir yana bırakın ve önünüzde duran bu akılalmaz mucizeye arıtılmış zihninizle bakın. Daha önce bir eşini görmemişçesine, hiç adı yokmuş, hiç bir bilinen türe girmezmiş gibi bakın. Uyanık ama edilgen, algılara açık bir zihinle adlandırmadan, yargılamadan, karşılaştırmadan bakın. Ve ona bakarken gizemini içinize çekin, duyumun özünü, karşı kıyı bilgeliğinin kokusunu soluyun.
Sayfa 265
İnsanlar, olgular, sözcükler - hepsi Zihnin, Böylesiliğin, Boşluğun görünümleri. Buda’nın anlatmak istediği, bu öğretiler üzerine konuşulamayacağı, bu öğretilerle ancak tek vücut olunabileceği gerçeğidir.
Sayfa 264

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Canlı varlıklara bakan sevecen gözler.” Bu beş kelimenin tüm yaşamıma rehberlik etmeye yeteceğini biliyordum.
Sayfa 144
Anlamanın tekniği, görüşleri ve bilgiyi aşmaktır.
Sayfa 141
Reklam
Eğer bir silahınız varsa bir, iki, üç, beş kişiyi vurabilirsiniz; fakat eğer bir ideolojiniz, bir dininiz varsa, bunun nihai gerçek olduğunu düşünüyorsanız milyonları öldürebilirsiniz.
Sayfa 140
“İnsanlar, hayvanlar ve bitkilerle uyum içinde yaşayabilmek ve onları sevebilmek için anlayışımı geliştireceğime yemin ederim.”
Sayfa 139
“İnsanların, hayvanların ve bitkilerin hayatını korumak ve sevmek için sevecenliğimi geliştireceğime yemin ederim.”
Sayfa 139
"Makinalar iş süresini kısaltmak ve daha karlı hale getirmek için muazzam güçlerle donatılmıştır. ancak bütün bunların nasıl açıklık ve fazla mesaiyi beraberinde getirdiğini de görüyoruz. Yeni ortaya çıkan zengin güçler -kaderin tuhaf bir oyunuyla- yoksulluğun kaynağı olmuşlardır. İnsanlık doğanın efendisi haline gelmiştir, ancak insan da insanın kölesi olmuştur. Tüm bu icatların ve ilerlemenin sonucu şudur: Maddi güçler tinsel yaşamı ipotek altına almış, insani yaşam maddi güç içerisinde bozulmuştur. bir yanda çağdaş sanayi ve bilim, diğer yanda modern sefalet ve çöküş kendi aralarında bir karşıtlık oluştururlar. Üretici güçlerle zamanımızın toplumsal koşulları arasındaki bu karşıtlık yadsınamaz bir olgudur ve üzerimizde hüküm sürmektedir."
Sayfa 63
İnancın özü bir alışkanlık oluşturmaktır.
Sayfa 71
Reklam
Ne düşündüğümüzü bilmek, kendi anlamımızın ustası olmak, büyük ve ağırlıklı bir düşünce için sağlam bir temel oluşturacaktır.
Sayfa 67
En basitinden en gelişkinine kadar üretim, toplumu ve doğayı gerektirir. Teorik düzlemde toplumdan tecrit edilmiş bir insanın üretim yapabileceğini düşünebiliriz; ama o insan bile toplumdan çıkmıştır, bu istisnaî eylemi yapabilecek kadar uygarlaşmış olması zorunludur.
Sayfa 142
“Böylece tarihsel olaylar da, aynı şekilde, büyük çapta rastlantıların hükmü altında görünürler. Ama rastlantı, yüzeyde oynar göründüğü her yerde, daima gizli iç yasaların emri altındadır ve iş, yalnızca bu yasaları bulup ortaya koymaktır.”
Sayfa 141
İnsanın iradesi dış dünyaya bilmekle özgürleştir. Dış dünyanın zorunluluklarını bilmek ve zorunluluğun üzerinde yükselerek tercih yapmak, hem bilgiye kavuşmaktır, hem de özgür davranabilmektir. Dış dünyayı ön tarafa, kendi iradesini arka tarafa koyamayan insan diyalektik düşünemez, iradesini de özgürce kullanamaz. Dış dünya hep birincidir, akıl İkincisidir. Birincisindeki zorunlulukları, anlayan-çözen insan özgür iradeye sahip olan insandır.
Sayfa 111
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.