Sosyal medya gazıyla okunan bir hayal kırıklığının daha sonuna geldim arkadaşlar. Ya sen koca ibni hazmsın. Ne demeye böyle bi kitap yazdın ki canım? Vaktin mi boldu? diyesi geliyor insanın. Eminim eserin orjinali böyle değildir. Belki de ben 98 baskısını okuduğum için böyleydi, bilemiyorum belki tekrar duzenlenmiştir ama çeviri gerçekten vasatın altındaydı. Hevesle defterime not almak için güzel bi başlık attıysam da 1 buçuk sayfa falan not aldım. İbni Hazm okuyor gibi değil de şey gibi hissettim.. 17 yaşındayken kendinin ve lise arkadaşlarının aşklarını derlemiş toparlamış iki kapak arasına almış ve 30 yaşında bunları gülümseyerek anlatan bir yazarı okuyor gibi.. Üzgünüm. Sosyal medya gazı pişmanlıktır. Ha bir de İbni Hazm'ın şiirlerini ve kendini bu kadar övmesini de belirtmeden geçemeyeceğim. Garipti.. Bilemedim.. Özet olarak; kitabı bitirmek günleeeeeeeğr sürdü. Süründüm bitirmek için. Kitaptaki en oturaklı cümleyle de bu kasvetli yazıya son vermek istiyorum. "Fuzuli der ki; ilimsiz şiir temelsiz duvara benzer"