Ebû Necîh el-İrbâd b. Sâriye (ra) anlatıyor:
(Bir gün) Resûlullah (sav), bize kalpleri ürperten, gözleri yaşartan tesirli bir konuşma yaptı. Bunun üzerine:
–Yâ Resûlallah (sav), bu öğüt, ayrılmak üzere olan birinin öğüdüne benziyor; bize tavsiyede bulunur musun, dedik.
–Allah’tan sakınmanızı (takva), başınızda Habeşli bir köle dahi emîr olsa, onun sözünü dinlemenizi ve ona itaat etmenizi tavsiye ederim. Sizin içinizden hayatta kalanlar pek çok ihtilaflar görecekler. Benim sünnetime ve raşid halifelerin sünnetlerine sımsıkı sarılın. Sonradan icat edilmiş bidatlerden sakının. Zira her bidat dalâlettir.
(D4607 Ebû Dâvûd, Sünnet, 5; T2676
Yüce Allah, Elçisi'nin diliyle kullarına, onların din ve dünyalarının iyiliğini sağlayan hak bir inanç göndermiştir. Nitekim bunun ayrıntılarını Kur'ân-ı Kerim ve hadisler bildirmektedir. Daha sonra şeytan, bidat ehlinin vesveselerine sünnete aykırı birçok şey kattı. Onlar da bunları dillerine doladılar ve neredeyse hak olan inancı bozup bu inanca bağlı kalanları şaş- kınlığa düşürüyorlardı. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kelamcıları ortaya çıkardı ve Sünnet'i savunmaları için, sonradan ortaya çıkmış olan bidatçilerin sahih Sünnet'e aykırı hilelerini açığa çıkaran sistematik ifadelerle onların himmetlerini harekete geçirdi. İşte kelam ilmi ve kelâmcılar böyle ortaya çıktı.
Sayfa 29Kitabı okudu
"Bidat ehli olanlar, insanların üzerine iftira atarak sözlerini hikâye ederler."
Sayfa 118Kitabı okudu
Sevgili Peygamberimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, islâm düşmanlarının tuzaklarına düşmememiz için, bizi îkaz ediyor: (Dîninizi ricâlin ağızlarından öğreniniz!) buyuruyor. Ricâl, ya’nî hakîkî din âlimi bulamayınca, bunların kitâblarından öğreneceğiz. Bid’at sâhiblerinin, mezhebsiz, câhil din adamlarının din kitâbları, kâfirlerin kitâbları gibi çok zararlıdır.
Sayfa 361 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Tirmüzî ve Ebû Dâvüd ve İbni Mâce, Nâfiden alarak bildiriyorlar ki, Abdüllah ibni Ömere bir adam gelerek bir kimseden selâm getirdi. Abdüllah, buna, (O kimsenin bid’at sâhibi olduğunu işitdim. Bid’at sâhibi ise, benden ona selâm götürme) dedi.
İlimsizlik bidat ve hurafelere kapı açar ama sahih bilgiye sahip olan ve onunla amel eden kimse doğru ile yanlışı ayırt edecek ferasete sahip olur.
Sayfa 25
Gazali'nin yaşadığı hicri 5. asırda İslâm âleminde İslâm akidesine aykırı birçok fikir cereyanları zuhur etmiş, İslâmi esaslarla amel etmekte halkın itikadi zaafa uğramıştı. Bir taraftan felsefe ile uğraşanlar, diğer taraftan da ortaya çıkan birçok batıl fırka sâlikleri İslam akidesine uymayan fikirler yaymakta ve halkı şüpheye ve dalalete sevk etmekteydiler. İşte Gazâli bütün bu bidat ve sapıklıklara karşı mücadele etmiş, dersleriyle ve eserleriyle İslâm dinine mugayir fikirleri çürütmüş, cerhetmiş ve Ehl-i Sünnet akidesini kuvvetlendirmiştir.
Sayfa 15 - ÖnsözKitabı okudu
Bişr İbn Haris şöyle dedi: Ahmed bin Hanbel üç özelliği ile bana galebe gelmiştir. Ben ilmi sadece kendim için öğrenirken, o ise ilmi hem kendi için hem de başkalarına faydalı olmak için öğrendi. Ben sadece kendi nefsim ile mücadele ederken, O hem kendi nefsi ile hem de bidat ehli ile mücadele etti. Ben hiç evlenmeme rağmen O evlendi.
Sayfa 15Kitabı okudu
Bidat
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ümmetine ne kendi doğum gününü kutlamayı ne de başka birinin doğum gününü kutlamayı sünnet kılmıştır. Ne sahabe bunu yapmıştır ne tabiin ne de onlara uyanlar. Bu bidat bu ve benzeri Bidatleri ortaya çıkaran fatimilerin çıkarmış oldukları bir şeydir. Bazı yöneticiler de cehalet sonucu onları taklit etmişler, böylece insanlar arasında yayılmış ve dinden zannedilmeye başlanmıştır. Hakikatte saptırıcı bir bidattir ve büyük bir günah getirir. Ayrıca bu sadece kutlama ile yönetiliyorsa böyledir. Ama işin içine şirk de karışıyorsa örneğin rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den yardım istemek dua etmek gibi bu ibadetler bidat olmayı da aşar ve Allah korusun büyük şirke düşürür.
Sayfa 116 - KarıncapolenKitabı okudu
İslâmiyyetin dışında olan şeylerde yapılan değişiklikler bid’at olmaz.