Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilal Akarsu

Bilal Akarsu
@bilalakarsu
2 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
270 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Marx Neden Haklıydı?
Marx Neden Haklıydı?Terry Eagleton
8.1/10 · 102 okunma
Reklam
Yaradılış sorusundaki çelişki üzerine
Doğanın ve insanın ya­radılışını sorduğunda, insan ve doğaya dayanarak bir soyut­lama yapıyorsun. Onları var olmayan şeyler olarak koyuyo­r, sonra da benim onların var olan şeyler olduklarını ta­nıtlamamı bekliyorsun. Soyutlamandan vazgeç, o zaman so­rudan da vazgeçeceksin. Yok ille de soyutlamandan vazgeç­meyeceksen, o zaman tutarlı ol ve insanla doğanın var ol­mayan şeyler olduklarına inandığına göre, kendinin varol­madığına inan, çünkü sen de hiç şüphesiz insan ve doğasın. Düşünme ve bana sorma, çünkü düşündüğün ve sorduğun anda, insanın ve doğanın varoluşuna dayanarak yaptığın so­yutlamanın anlamı kalmıyor. Yoksa, her şeyin hiçbir şey ol­duğunu söyleyecek ama kendin var olmak isteyecek kadar bencil misin?"
Sayfa 122Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Toplumsal baskının kadınlar üzerine etkisi
Kadınların erkeklere açıkça ilgi göstermesi ya da herkesin içinde fazla hareketli olması doğru bulunmaz. Oysa erkeklere ilgi duymamayı öğrenirken hiçbir şeye ilgi duymamayı, yalnızca doğru sayılan bazı belirli tutum ve dav­ranışlara önem vermeyi öğrenirler. Hayatta pasif ve çekingen olmayı öğrenmenin, hevesi ve hoşnutluk duygusunu körelteceği açıktır, üstelik bunun ağırbaşlı kadınlarda ve özellikle az eğitim görmüş ağırbaşlı kadınlarda çok rastlanan içe kapa­nıklığı kışkırttığı da bir gerçektir. Spora, sıradan bir erkek ka­dar ilgi duymazlar, politikayı hiç umursamazlar, erkeklerden geleneğe uygun bir uzaklıkta dururlar, diğer kadınlara karşı ise, hepsinin kendilerinden daha az saygıya değer oldukla­rı inancına dayanan örtülü bir düşmanlık beslerler. Kimseye açılmamaları ile övünürler, yani insanlara ilgi duymamak on­larca bir özelliktir. Ama kadınları bunun için suçlayamayız, çünkü bu, binlerce yıldan beri süregelen kadın eğitiminin bir sonucudur.
Sayfa 129Kitabı okudu
Aşk Üzerine
Aşk öyle bir deneydir ki, onunla bütün benliğimiz, kuraklıktan sonra yağmur görmüş bir bitki gibi canlanır, tazelenir. Aşksız bir cinsel birleşmede ise böyle bir hazzın zerresi bile yoktur. Kısa süreli haz sona erince, bir yorgunluk, bir tiksinti, bir yaşamın boş olduğu duygusu içimize çöker. Aşk, yeryüzü yaşamının bir kısmıdır, aşksız cinsiyet ise değildir.
Reklam
bakire meryem
Bir kız topluluktan uzak yaşıyordu. Bir gün, elinde bir kuş taşıyan bir delikanlıyı yanına aldı. Kız gebe kaldı. Bu çocuğu kim yaptı diye soruyor­lar? Güzel soru doğrusu. Kim yapacak, kuş !
Lazarus'un dirilişi
Kaldı ki size Lazarus'un öldükten sonra İsa tarafından diriltilmesi efsanesinin sonunu da anlata­bilirim: İsa ona: "Öldükten sonra orada, ahirette ne gör­dün?" diye sorduğunda Lazarus: "Hiçbir şey Efendimiz, hiçbir şey görmedim." diye cevap verir. Bunun üzerine İsa kulağına şunu fısıldar: "Evet, hiçbir şey olmadığını ben de biliyorum, ama bunu kimseye söyleme."
Sayfa 134Kitabı okudu
"Benim gibi düşün, yoksa Tanrı'nın gazabına uğrarsın ... Benim gibi düşün, yoksa seni gebertirim!" İşte zorunlu sonuç ve son durak. İncil de Tevrat da kendi inançlarını benimsemeyenleri öldürmemizi emretmiyor mu? "Kardeşin, oğlun, kızın, anan, karın, kim olursa olsun, bu gibilerle tartışma! On­ları hemen öldür!" Bu emir pek açık ve kesindir. Güzel bir yöntem doğrusu! Hem de Tanrı'nın adına uygulanı­yor! Şuna iyi dikkat edin Başrahip, birinden dinini değiş­tirmesini isterken, sonuç olarak ondan kendi yapamaya­cağınız bir şeyi istemiş olursunuz. Ne güzel bir mantık!
Sayfa 145Kitabı okudu
Emeğin Yabancılaşması
Bir kere, çalışma işçinin dışındadır, yani onun özsel varlı­ğına ait değildir. Onun için çalışırken kendini olumlamaz, yoksar (inkar eder), mutlu değil mutsuzdur, fiziksel ve zih­ni enerjisini serbestçe geliştirmez, bedenini harcar ve zihni­ni yok eder. Onun için işçi ancak çalışma dışında kendine gelir ve çalışırken kendisinin dışındadır. Çalışmadığı zaman kendindedir, çalışırken kendinde değildir. Onun için çalış­ması gönüllü değil, zorlamadır; zorla çalıştırılır. Dolayısıyla bir gereksemenin dayurulması değildir; sadece, çalışmanın dışındaki bazı gereksinimleri doyurmak için bir araçtır. Ya­bancı özelliğini gösteren bir olgu da fiziksel ya da başka tür­lü zorlamalar ortadan kalkar kalkmaz, vebadan kaçarcası­na kaçılır işten. Dışsal emek, insanı kendine yabancılaştıran emek, kendini kurban etme, alçatmadır. Son olarak, çalış­manın işçi için dışsal özelliğini gösteren bir başka olgu, işin işçiye değil başka birine ait olması, işçinin çalışırken ken­dine değil başkasına ait olmasıdır.
Emeğin zengin ve fakir için anlamı üzerine
Politik iktisat, işçiyle (emek) üretim arasındaki dolaysız ilişkiyi göz önüne almayarak, emeğin kendi içinde yatan ya­bancılaşmayı gizler. Emek zenginler için gerçekten çok gü­zel şeyler yaratır - ama işçi için ürettiği yalnız yoksunluktur. Emek saraylar üretir - ama işçi için ürettiği izbelerdir. Gü­zellik üretir - ama işçi için, çirkinlik. İnsan emeğinin yerine makinaları koyar - ama işçilerden bazılarını barbarca bir çe­şit çalışmaya iteler ve başka işçileri de makinalaştırır. Zeka üretir - ama işçi için ürettiği aptallık, budalalıktır.
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.