Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu ülkede bilim artık insanlığa değil sahiplerine hizmet ediyor Taylor. Hepimizin sahipleri var. Bize ait bir yaşamın olduğunu mu sanıyorsun? Bütün insanlık sadece birkaç kişinin lanet olası işlerini yürütmek için çabalıyor. Din, medya ve basın da kullanılarak bizi illüzyonel yanılgı içinde tutmaktalar. Bu sayede de beyinlerimiz uyutulup, uyuşturuluyor. Bilinçaltımız onların istedikleri pazarlama tekniklerini uyguluyor. Her şeye rağmen oturmuş kendimizin oynadığı oyunu izliyor ve kendi aptallıklarımıza gülüyoruz. Tabi ki bunlar da zaten sahiplerimizin tam olarak istedikleri. Ama yine de ayakta duran ve dünyanın birçok yerinde bağımsızlığından ödün vermemiş, tek amaçları insanlığın geleceği için bilim mantığıyla işleyen yerler de var…
513 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir. Son derece güzel bir bilim kurgu romanı. İnsanlık Kaos döneminden sonra yeni bir düzene girer. Bu medeniyetin merkezi Bizans'tır. Ancak bu dönemin insanlarına bazı virüsler enjekte edilir ve insanlarda korku dışında herhangi bir duygu kalmaz. Ancak kader oyununu oynamaktadır. Bir gün Rom adında bir şarkıcıya biri 5 ölçek kan verir. Bu kanı içenlerin duyguları olacaktır. Rom hem kendisi hem de arkadaşları Neah, Avra, Triphon ve yakın zamanda hükümdar olacak Prenses Feyn'e içirir. Burada aşk, ihanet, kin gibi duygular ortaya çıkar. Bu arada Feyn'in üvey kardeşi Sariç de hükümdar olmak istemektedir. Ancak bunu hak eden efsanelere göre Jonathan adında sakat bir çocuktur. Ve Rom'un onu bulup tahta geçmesini sağlaması gerekmektedir. Soluksuz okunan bir roman.
Yasaklı
YasaklıTed Dekker · Martı Kitabevi · 2013227 okunma
Reklam
426 syf.
9/10 puan verdi
Kitap ilk olarak Bir Nev-York Rüyası adlı bölüm ile başlıyor ve sizde merak duygularını uyandırmayı başarıyor. Ardından ne gelecek acaba sorusuyla kitabı okumaya başlıyorsunuz. Dili çok akıcı ve bu yönüyle adının hakkını veriyor. Kitabı okumaya Oktay Sinanoğlunun vefatından sonra başladım. Bir kimyacı olarak bu bilim+gönül adamının Türkçeye ve bilime olan aşkını takdir ettim. İnsan diyor ki vatanını sevmek işte böyle olur. Vatanını ve dilini seven bir insanlık hayalinin güzelliğinin sizi de içine alması için okumanızı tavsiye ederim.
Bye Bye Türkçe
Bye Bye TürkçeOktay Sinanoğlu · Bilim & Gönül Yayınevi · 20194,912 okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Üstün DÖKMEN'i bilmeyenimiz yoktur diye düşünüyorum. Televizyondan da tanıyoruz kendisini. Metrestepe; insanı okurken sürekli kendi iç muhasebesini yapmaya zorlayan düşündürücü bir eser. Kitabı okurken "sosyoloji nedir?" diye düşündüm. Toplumu anlamaya çalışan ve bu sayede topluma yön veren bir bilim mi? Yoksa toplumu tam olarak anlamadan sosyoloğun kendi doğrularını topluma "Bu doğrudur" diye dayatarak yönlendirmesi mi? Sosyologlar (benim şahsi kanaatim) almış oldukları eğitim gereği Semavi dinleri (sanki) yok sayıyor ve toplumun değer yargılarının insanlık tarihi içerisinde yavaş yavaş zamanla geliştiğini vurgulayıp iyiyi, doğruyu ve güzeli güzellikle bulabilmenin mümkün olduğunu savunuyorlar. Sosyologlar iyi söylüyor, güzel söylüyorlar ama Toplum bildiğini okuyor. İnsan bencil ve şahsi menfaatine düşkün bir yaratık olduğu için zorlamadan kurallara uymasını beklemek saflık olur.
Metrestepe
MetrestepeÜstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 201395 okunma
Daha önce de söylemiştim, insanlık hiçbir zaman kötüye gitmemiştir, bazen öyleymiş gibi görünse bile uzun zamanda ele alındığında akıl ve bilim galip gelmiştir, bundan sonra da öyle olmak zorundadır. Ama her zaman Ortaçağ karanlığı hayranları olacaktır.
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir bilim kurgu romanı. Zaman gezgini lakaplı bir adam arkadaşları ile sohbet ederken bir zaman makinesi yaptığını söyler ve kimse ona inanmaz. Prototip olan bir cihazı gözlerinin önünde kaybeder. Ve yarın tekrar buluşmak ister. Buluşmaya geldiğinde her tarafı yara bere içindedir. Ve hikayesini anlatır. Gerçekten zaman yolculuğu yapmıştır ve 800000 yıl ileri gitmiştir. İnsanlık değişmiştir, ihtiyaçları ve korkuları. Ancak evrimde iki çeşit insan oluşmuştur. Ve gezgin zaman makinesini kaybeder. Dillerini bilmediği insanlarla iletişime geçip makinesini bulmaya çalışırken pek çok tehlike atlatır. Ancak bir şekilde makinesini bulup dönmeyi başarır. Hikayesine kimse inanmaz romanın anlatıcısı dışında. Ve onun gözlerimin önünde tekrardan bir yolculuk yapar. Her ne kadar anlatım dili biraz boğucu olsa da idare eder diyebileceğim bir roman.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,8bin okunma
Reklam
680 syf.
9/10 puan verdi
Hani bazı romanlar olur sanki filmini izlemiş gibi hatırlarsınız ya bende bu kitap için bunu söyleyebilirim o kadar güzel canlandırmış ve hafızama yerleştirmiş ki film sahneleri gibi gözümün önünde canlanıyor. Diğer tarafta yazarı Alacakaranlık serisi ile tanıdığımdan bunun da o seviyede olacağını sanarak büyük bir yanılgıya düştüm. Bilim kurgu tadında ama aksiyon ve gerilimi de arka planda tutmayan dolu dolu bir roman. Konusuna gelince Dünya'ya uzaydan gelen ve bir canlı formuna ihtiyaç duyan - sözüm ona insanlık yaşadığı gezegeni öldürdüğü için duruma el atıp kurtarıyorlar- istila eden bir tür ile az sayıda kalan insanların mücadeleri. İnsanlık mı yanlış anlamış acaba bu türü? Keyifli okumalar.
Göçebe
GöçebeStephenie Meyer · Epsilon Yayıncılık · 20135,1bin okunma
456 syf.
7/10 puan verdi
"Carl Sagan kimdir?" diye sorsalar şu şekil cevap verebilirim: "Bir bilim kahramanı." Evet bir bilim kahramanı çünkü bilimin, uzayın, bilimsel ve özgür düşüncenin toplum tarafından daha fazla benimsenmesine ve sevilmesine ön ayak olmuş, kitaplar, seminerler ve televizyon programlarıyla sürekli toplum önünde bilimin ışığının daha da güçlenmesi için çalışmıştır. Dünya dışı akıllı canlılar üzerine araştırma ve düşünceleriyle popüleritesini artırarak pek çok kişiye araştırmalarında ilham kaynağı olmayı başarmış, adını bilim ve insanlık tarihine altın harflerle yazdırmış bir bilim insanıdır Carl Sagan. Sagan'ın eserleri arasında "Mesaj" adlı romanı özellikle tavsiye edebileceğim bir roman. Devamı: hyazarvar.blogspot.com/2015/07/carl-sa...
Mesaj
MesajCarl Sagan · Say Yayınları · 2015587 okunma
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.