Bilmem dikkatinizi çekiyor mu; artık oturulan evleri, apartmanları, siteleri de çok gözalıcı renkler ile boyamaya başladılar. Koca bir bina bir kilometre öteden cart-kırmızı rengi ile bayrak çekiyor, ben burdayım diyor. Acı yeşil, başak sarısı, portakal rengi, çingene pembesi aklınıza ne gelirse.
Hadi yerini belli etsin, afişe olsun, her yerden görülsün diye bir otel, çarşı, iş merkezi, dükkân vb. bunu yaptı neyse; peki evlere, sitelere ne oluyor. Moda mı?
Eskiden tam tersine evler açık kahve, kirli sarı, gri, kurşunî, limon küfü vb. gibi gösterişe kaçmayan pastel renkler ile boyanırdı.
Demek ki, hayat artık bütün cepheleri ile bir alış-veriş sahası haline geliyor. Öyle ya, böylesi bir gösteriş "vitrin" olma istidadındadır. Ve günümüzde "vitrinde olmak" bir nevi statü haline geldi.