284 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
1912 Balkan Harbi bozgununun acılarını yaşayıp günlerce yol yürüyerek İstanbula varan bu paşa ailesinin hikayesi ,İstanbul işgal altındayken İngiliz kuvvetlerine mensup bir teğmenin Handan ile aşk yaşamasıyla başlıyor . Tabi bu Osmanlı hanedanlığı için kabul edilir bir durum değildi.Handan ve İngiliz teğmen bunun bedelini ödemiş sıra bu
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201717 okunma
Şeyhülislâm Zekeriyyâ el-Ensârî der ki : "Ehlullah ile bir araya gelmeyen fakih ,katıksız kuru ekmek gibidir."
Reklam
Çelik
Kol uzunluğunda, şahâdet parmağı kalınlığında bir sopadır. Meydanda durur; dedelerin hücrelerinde de vardır. Yolsuzlukta bulunana, meydanda şeyh, yahut aşçıdede tarafından, niyaz vaziyetinde durdurularak ayaklarının, dizden aşağı kısmına birkaç çelik vurulur. Bu, dayak olmayıp ihvân arasında bir te'dîbdir. Dedeler de, îcâb ederse ve bilhassa semâ’ meşkinde, nev-niyazlara çelik vururlar.
Sayfa 149
"Âdâb insana kendini yaratılmadan önce, dünya hayatı ve sonrası itibariyle düşünmesini telkin ederken kişisel gelişim ölümü tefekkür etmeyi moral bozucu unsurlar arasında görür. Edeb helal yoldan kazanmayı, kişisel gelişim ise her şeye rağmen servet biriktirmeyi telkin eder."
Sayfa 25 - Hüküm KitapKitabı okudu
Hasan(r.a.)'den şöyle rivayet edilmiştir: Peygamber(s.a.v.) buyurdu ki: "Allah, bir milletin hayrını isterse, işlerini akıllılarına, malı cömertlerine verir. Allah, bir milletin şerrin murat edince de yönetimlerini cahil ahmaklara, malı da cimrilere verir.
Rasûlullah sallallahu aleyhi vessellem şöyle buyurmuslardir: ”Bir kimse Kur’an okur, dini iyi anlar da sultanın elinde bulunan şeylere tama’ ederek onun ayağına giderse attığı adımlar sayısınca cehenneme adım atmış olur.” (Deylemî)
Sayfa 174 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.