Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Akdeniz’de balık çeşidi boldur ama balık bol değildir. Tutulan balık az da olsa, deniz tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bir uzman olan Nino Caffiero’nun dediğine göre: “Bir gün gelecek, Akdeniz’de balık avı yasaklanacak ve bu deniz, içindeki türlerin korunması ve kurtarılması için bir zooloji parkına dönüştürülecektir.” Bu sözler boş değildir, tutkulu bir ekoloji uzmanının düşü de değildir.
Bir Akdeniz Düşü
"Hoşça kal" dediler. "Yolunuz açık olsun" dedim. Otomobile binip gittiler. Egzoz dumanı gözlerimi yaktı. "Biliyor musun" dedim, "o kızı ben de buldum..."
Sayfa 24
Reklam
Düş'tür Acı
Yalnızca karartılarda buldum şu küllerin arzusunu, döner bana Akdeniz'in dalgaları hüznüm Akdeniz'de, denizkızında çöker üzerime yalnızca eksiklikler, eskiler. Gökten dilendim. Işığını, suskun dudaklarını diledim. Zaman nedir? Cümleler asıyor beni erden halim, siman lütuf olsun diye öç alır hatıralardan... Evet, sen. Düşümdür acı, yokluğunda. Demiştim: Bir düşü acıya benzettim doya doya, hüznüm sensindir artık, sana benzettim hüznü Gece şölenlerinde çoktan yenildim, sustum. Solgun gök, gürültülü sarhoşluğu aldı benden. Sendedir hâlâ, sana ve kutsalım olan masumluğun.
Bir Akdeniz Düşü
“Aşk tüm güzelliğine karşın insanı sınırlayan bir yan taşır. Bizim yüreklerimiz de sınır yoktu. Aşk yaşamı belirleyen çizgilerden yalnızca bir tanesidir. Bizim soluduğumuz ise yaşamın ta kendisiydi.”
Sayfa 12 - Can Yayınları, 1998Kitabı okudu
Bir Akdeniz Düşü
“Göklere inanırdım eskiden, ama sen denizlerin derinliğini gösterdin bana.” Cevat ÇAPAN
Bir Akdeniz Düşü
"Göklere inanırdım eskiden, ama sen denizlerin derinliğini gösterdin bana." Yannis Ritsos/Cevat Çapan
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ahmet Ümit'in sekiz öyküsünün bulunduğu ilk öykü kitabıdır Çıplak Ayaklıydı Gece. İsmiyle dikkatimi çeken kitapta her ilk öyküler 70'li, 80'li yılların devrimci gençlerinin hayatından kesitler sunuyor bize. 78'linin Mektubu isimli hikayede Ahmet Ümit öldürülen arkadaşı Enver Kurt'a hitaben onunla bu kavgaya atılışını, heyecanlarını, karakollara düğmelerini yad ediyor, ona özlemle, hasretle, biraz utanarak yazıyor bu mektubu. İkinci hikayesinde Bir Akdeniz Düşü iki sosyalist arkadaşın yolları ayrı düştükten sonra bir çift mavi göze aşık olmalarını anlatıyor. Gençliklerinin heyecanını en güzel yıllarını temsil eden bu rengi ikisi de buluyor fakat hikayeleri biraz farklı oluyor tabi ki. Sığınak hikayesinde gizlenmek zorunda kalan ve güneşe, gökyüzüne, denize hasret kalan bir militanı, Ölümün Hükmü Yok hikayesinde polisin elinde olan işkencelere maruz kalan bir yandan ölüm korkusu ağır basan bir yandan sevdiğini aklından çıkarmayan militanı anlatıyor. En ilginç ve dönemi çok iyi yansıtan hikayesi ise Pezevenk hikayesiydi. Burada örgüt içinde polis olduğu ihbarı şüpheden içi içini yiyen bir üyenin hikayesini anlatıyor. Geceleri uykusu kaçan, evinin önünden geçen bir kişiden şüphelenip stresi sonuna kadar yaşatan bir hikayeydi. Diğer hikayelerde de çocukluk, arkadaşlık, ölüm temaları üzerinde durmuş. Genel olarak sevdiğim bir kitap oldu. Kısa kısa hikayeler, akıcı, kolay okunabilir bir günde bitecek bir kitaptı. Ağır okumalar yapılan zamanlarda rahatlatıcı bir kitap olarak tercih edilebilir.
Çıplak Ayaklıydı Gece
Çıplak Ayaklıydı GeceAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20194,609 okunma
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Coğrafyasını Arayan Bir İmparatorluk Düşü
Mısır, Anadolu ve Mezopotamya, ya da bir başka yaklaşımla Akdeniz, Karadeniz ve Basra üçgeninin tanımladığı Anakıta tarımın, yazının, dinlerin, imparatorlukların (Mısır, Hitit, Roma, Bizans, Pers, Osmanlı...), kısacası dünyanın olduğu kadar tarihin de merkezidir; yani merkezi bir kıtadır.
Bir Akdeniz Düşü
"Göklere inanırdım eskiden,ama sen Denizlerin derinliğini gösterdin bana." Yannis Ritsos
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir Akdeniz Düşü
İstanbul'a dönmüştüm; iyiyle kötünün, güzelle çirkinin bir arada yaşandığı, kalın surlarından çok karmaşık olaylarıyla ünlü olan İstanbul'a. Beton yığınlarının arasına sıkışmış dar caddeleri, aceleyle bir yerlere koşuşturan insanları ve kirlenmiş gökyüzünün altında her geçen gün biraz daha solgunlaşan deniziyle İstanbul, bıraktığımdan daha kötüydü.
Bir Akdeniz Düşü
Aşk tüm güzelliğine karşın insanı sınırlayan bir yan taşır. Bizim yüreklerimizde sınır yoktu. Aşk, yaşamı belirleyen çizgilerden yalnızca bir tanesidir. Bizim soluduğumuz ise yaşamın kendisiydi.
Sayfa 18
Bir Akdeniz Düşü
Göklere inanırdım eskiden ama sen denizlerin derinliğini gösterdin bana.
Sayfa 15 - Yannis Ritsos
Bir Akdeniz Düşü
Göklere inanırdım eskiden, ama sen denizlerin derinliğini gösterdin bana.
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.