çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdaya dâhil
çünkü ayrılanlar hâla sevgili
hiç bir ânı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
her şey onunla ilgili
Ani iniş çıkışları olmayan insanlara her zaman hayret etmişimdir. Sanki yağmur etkilemez onları hatta bir ayrılık ya da bir savaş görüntüsünde ölü çocuklar; kaldıkları yerden devam ederler yaşamlarına benzer duygularla. Garip.
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var,
çünkü ayrılık da sevdâya dahil,
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar,
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili..
Ölüler bir fotoğrafa hapsolup sonsuza kadar orada kalıyordu. Belki de bu yüzden artık sözler ve anılar çağında değil, görüntüler çağındaydık. Herkes elinde bir uzuv gibi taşıdığı telefonuyla yatıp kalkıyor, o anı yaşamak yerine her şeyi çabucak bir ekrana sığdırmaya çalışıyordu.
Bütün babaların çocuklarını neden babacığım diye çağırdığını tam da o an anladım galiba. Günün birinde ister istemez yer değiştireceklerini, biri büyürken diğerinin küçüleceğini zamanın tersyüz olacağını bildikleri için..
Ölenler geride kalan herkesin kendileri gibi öldüğünü sanırmış.
Yaşıyor muyum yoksa anımsıyor muyum bilmiyorum artık..
o yalnızca doğaya açmıştı içini sessizliğin peşine düşmüş, zamanın durgun aktığı bu dağ başlarını, bu serin suları aramış, sadece insanlardan değil, börtü böcekten ağaçlardan bin bir çiçekten türlü kokulardan rüzgarlardan da geçmişti bir ömür. Belki böyle böyle dinginleşmiş içindeki pişmanlıklardan arınmış sesindeki telaşla baş etmeyi öğrenmişti.
Kaçtığımı düşünürken kendimle karşılaştım, eve giden en kısa yol, en uzun olandır.
Adına dünya denen aslında koca bir sirki andıran bu sahnede herkes bu kadar mı yalnız ve çaresiz diye lavaboya koştum yine kusmak için.
Yalnız bırakma beni bu paragrafın başında.
Ben de mutlu sonla biten hikayeleri severim ama nasıl yazacağımı bilmiyorum.
Bir zamanlar hayatımızın tamamını kaplayan insanların hikayelerinden bizi tanımlayan ifadelerinden günün birinde uzak kalıyorduk ve en acısı da buydu çünkü ayrılık sadece bir insandan değil artık içinde olmadığımız bir hikayeden de mahrum kalmak demekti.