İşte biz de ruhumuzu bozuyoruz ufak ufak zehirlerle, haramlarla. Başta sorulsaydı bize, babamın verdiği cevabı verirdik. Kimse bu kadar bozulmayı kabul edemezdi . Kimse bu kadar kendinden vermezdi. Yediğimiz yemekler bile artık plastik.
Peki, ya kitablar olmasaydı? Nereden anlayacakdık yitirdiklerimizi? Hiçbir reklam tabelasından küçükken
Geyik :)
Tavlanın kitabını en evvel ben yazdımdı da internete vermeyi unutmuşum; bak bakayım nedir bu? Dubara! Agop, Kirkor, Mişon, Salamon, nâm-ı diğer dört kaldıran! Ne oldu şimdi? Ben söyleyim Abidin evladım, mars oldun. İki mars bir ters beş eder. Yav senin gömleğin ne zaman yırtılmış, bak bak şurası, koltuğunun altındaki yer. Haa, sana
Sayfa 144
Berber :)
Merhaba berberbaşı! -Vaay abim hoşgeldin sen; epeydir görünmedin ama bak. Saçları kime kestirmişsin bakayım bu arada? Fena da kesmemiş hani, helâl olsun, yakışmış.
Nasıl yapalım, biraz etrafı toparlasak, biraz da üstten almamı ister misin? Tamam, madem benim zevkime bıraktın yaparız bir şeyler. Onu diyordum sahi... Bizim ufaklığı
Sayfa 68
Nasıl Semazen olunur :)
Sevgili anneciğim, mektubuma başlarken hasretle o pamuk gibi sıcacık, sevgi dolu ellerinden öperim; sizleri çok özledim ve inşallah bayram ertesi memlekete gelip sizleri görmek arzusundayım.
Aslına bakarsan anneciğim, bu digital çağda dededen kalma usulle mektup yazmak biraz gülünç oluyor ama senin hatırın için
Sayfa 60
En'am/122
O kimse ki (kâfirlik döneminde) ölü (gibi) biriyken Biz (iman nasip ederek) onu diriltmişiz ve ona (yakînî) bir (iman) nur(u) vermişizdir ki, o onunla birlikte insanlar arasında (güvenli ve aydınlatıcı bir şekilde) dolaşmaktadır. (Böyle biri) hiç o kimseye benzer mi ki, onun durumu; (kâfirlik, cehâlet ve basîret körlüğü gibi türlü türlü) öyle
Özgür iraden olduğunu düşünüyor musun? Evet.
Peki, özgür irade derken neyi kastediyorsun?
Benim açımdan anlamlı olan her şeyle ilgili, en önemli şeyin ne ol uğuna ve o şeyin niçin önem arz ettiğine dair bir değerlendirme yapın arar verebileceğimi kastediyorum. Takıntılı, bağımlı veya sebepleri aklımda tutamayacak kadar kafası karışık biri
Sayfa 113 - Daniel Dennett
