''Sadede geleceğim.Sanırım konunun özü şu.Bana karşı ne hissediyorsun?'' Matthew'un yanıtı beni soluksuz bıraktı.Thelma'nın gözünün içine bakarak,''Şu son sekiz yıl boyunca her gün seni düşündüm.Seninle ilgileniyorum.Hem de çok ilgileniyorum.Başına gelenleri bilmek istiyorum.Keşke bir kaç ayda bir buluşup olup bitenleri öğrenmenin bir yolu olsaydı dünyada.Kopmak istemiyorum.'' ''Öyleyse'' dedi Thelma, ''neden bütün bu yıllar boyunca sessiz kaldın?'' ''Bazen sevgi en iyi sessizlikte ifade edilebilir.'' Thelma başını olumsuz anlamda salladı.''Bu senin o hiçbir zaman anlayamadığım Zen bilmecelerinden birine benziyor.''
“Her ikimiz de ölümü çok erken tanımışız,” dedi Breuer düşünceli bir biçimde, “ve her ikimiz de erken yaşlarda acı bir kayıp ya­ şamışız. Kendim için konuşacak olursam ben hâlâ bunu üzerimden atamadım. Ama sizinki, siz bu kaybmıza ne diyeceksiniz? Sizi koruyan bir babanızın olmaması nasıl bir şey?” “Beni koruyan mı yoksa bana baskı yapan mı? Bu bir kayıp mıydı acaba? Bundan emin değilim. Ya da şöyle demeli: Bu durum, çocuk için bir kayıp olarak görülebilir, ama adam için değil.” “Bunun anlamı?” diye sordu Breuer. “Bunun anlamı sırtımda babamı taşıma yükünü yaşamadım hiç, onun yargılarının ağırlığı boğazıma çökmedi, benim yaşama hedefim onun tutkularını gerçekleştirmek biçimini almadı. Babamın ölümü bir nimet, bir özgürlük olarak da görülebilir. Onun geçici arzuları asla benim yasam haline dönüşmedi. Kimsenin daha önce geçmediği kendi yolumu kendim keşfetmek üzere tek başma bırakıldım. Bir düşünün! Ben, Deccal, sahte inançlarla cinleri kovabilir, her başarım karşısında sitemle acı çeken bir vaiz-babayla yeni hakikatler arayabilir miydim? Tüm o yanılsamalara karşı yürüttü­ ğüm mücadeleyi kendi şahsına bir saldırı olarak görecek bir babayla?” “Ama”, diye araya girdi Breuer, “ona ihtiyacınız olduğunda sizi korumuş olsaydı, yine de Deccal olmak zorunda kalır mıydınız?”
Reklam
"İşin en kötüsü de bu ya! Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Her şeyi en baştan yeniden yaşama şansım olsaydı yine aynı şeyleri yapar, aynı yanlışları tekrarlardım."
“Görüyorum ki,” dedim, “yakında bazı Parisli cebircilerle kapışacak gibisin; ama devam et.” “Soyut mantıktan başka, herhangi bir özel biçimde geliştirilmiş akıl yürütmenin geçerliliğini, dolayısıyla değerini reddediyorum. Özellikle de matematiksel çalışma sonucu ortaya çıkmış olan akıl yürütmeyi reddediyorum. Matematik bir biçim ve sayı
Sayfa 139
"Hiçbir olay ne iyi, ne de kötüdür. Yalnızca bir fırsattır. Bunları önceden öğrenmiş olsaydın, bu yaşadığın durumu aydınlık bir olaya dönüştürebilirdin. Kendini tanıma cesaretin olsaydı, Luisa'nın ölmesi... bunca felaketin başına gelmesi gerekmezdi.
Düş: Bir sınavdayım. Sınav kağıdımı veriyorum ve son soruyu yanıtlamadığımı anımsıyorum.Paniğe kapılıyorum. Kağıdı geri almaya çalışıyorum ama süre dolmuş.Oğlumla sürenin bitiminden sonra buluşmak üzere randevulaşıyorum. Mesaj: Yaşamımla yapabilecek olduklarımı yapmadığımı şimdi farkediyorum. Ders ve sınav bitti. Onu farklı yapmış olmayı isterdim. Sınavdaki son soru, neydi o? Belki başka bir şey yapmak- bir lise öğretmeni, zengin bir muhasebeci değil de- başka bir şey olabilmek için farklı bir yöne sapabilirdim. Ama artık çok geç, yanıtlarımdan herhangi birini değiştirebilmek için çok geç artık. Zaman tükendi. Keşke bir oğlum olsaydı, onun aracılığıyla kendimi ölüm çizgisinin ötesindeki geleceğe fırlatabilirdim.
Sayfa 290
Reklam
511 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.