ÇOCUKLUĞUN SOĞUK GECELERİ- Tezer ÖZLÜ #okudumbitti ”Tren raylarını severim. Bağımsızlığı, gidebilmeyi, kalmak zorunda olmamayı, uymak zorunda olmamayı anımsatır. Tren rayları bir tür bağımsızlıktır benim için”
Tezer Özlü ile ilk kitabıyla tanıştım. Namı değer “ Türk edebiyatının nostaljik prensesi”
Tezer Özlü’nün bu ilk romanı, yaşamın yalnızca başlangıcını oluşturmakla kalmayan, sürekli dönülen belki de hiç çıkılmayan çocukluğu yansıtıyor..
Tezer Özlü bizlere, çocukluk yıllarında çektiği acıyı, sevgisizliği ve gitmek istemeyi anlatmış bizlere.. Bu kitap için çok fazla bir şey söylemek istemiyorum aslında. Çünkü bu kitap otobiyografik roman niteliğinde. Bir yaşam mücadelesini bu kitapta ince ayrıntısına kadar hissedebiliyorsunuz..
Şunu belirtmeliyim ki, yazarımızın dili birazcık ağır. Kitap 65 sayfa olmasına rağmen aslında okunması ve anlaşılması oldukça uzun sürebiliyor. Bir paragrafın içinde çok fazla olay örgüsü mevcut.. Sonuç olarak, bu kitapta herkesin hayatının bir kesintisi var. Ben kendimi çok fazla altını çizdiğim cümlelerde buldum.. İyiki okumuşum dedirtenlerden..