496 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Giovanni Papini'nin Gog eseri oldu. Kitap 2 cilttir. İş bankası yayınları bir kitapta iki cildi birleştirmiştir. Çok da iyi olmuş. Yazar aykırı düşüncelere sahip biridir. Birinci Dünya Savaşı'nda büyük bir servetin sahibi olan Gog dünyayı gezerek anılarını yazmıştır. Bu gezilerden bir çok ünlü
Gog
GogGiovanni Papini · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,047 okunma
·
Puan vermedi
Dünya 1453'te Başladı!
“Latin külâhı görmektense Türk sarığını yeğleriz.” Konstantinopol, 1453 “Zulüm 1453’te başladı.” İstanbul, 2013 ….. Kızıl Elma simgesine adanan bir ömür. İnsan ruhlu şehirlerin yaşanmışlığı altında fark edilemeyen o manevi baskı, tüm kadim şehirlerin öz benliğinde hissedilir. Atina’dan, İskenderiye’ye, Semerkand'dan Eriha'ya, Şam’dan
Dünyanın İlk Günü 1453
Dünyanın İlk Günü 1453Beyazıt Akman · Kopernik Kitap · 20193,341 okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
İnsanlar savaşmadan yaşayamazlar mı?
“Candan istediğim şey öğretmen olmaktı. Ama beyaz tebeşir ve cetvel yerine, elime asker tüfeği almak zorunda kaldım. Bunun sorumlusu da ben değilim. Yaşadığımız devir böyle istedi. Çocuklara bir defa bile ders vermek nasip olmadı bana.” (Sf. 92) Kırgız yazar Cengiz Aytmatov ile tanıştığım bu eser en sevdiklerim ve beni en çok etkileyenler
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,9bin okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
Jack London, her kitabına ayrı hayran kaldığım yazarın kitabına okuma serüvenim bence en güzeli olan Martin Eden ile başladı,Vahşetin Çağrısı,Beyaz Diş,Demir Ökçe derken sırada Kızıl Veba'yı okumak nasip oldu. Çevirisi ve sadeliği ile kitap okunabilir derecede güzel ve günümüzden çok da uzak olmayan bir zamanda geçiyor. İlk 1912 yılında gazete de yayımlanan kitap daha sonra kitap haline getiriliyor. 2073 yılında James Howard Smith adlı yaşlı bir Profesörün torunlarına 60 yıl önce yaşanan veba salgını sonucu milyarca insanın canını kaybetmesini anlatıyor. Torunları onu tam anlayamıyorlar bile çünkü devir artık bizim bildiğimiz devir değil teknoloji yok, okul yok, yazı bile yok, tarım yapılmıyor, her taraf yabani bitki ve vahşi hayvan dolu kısacası insanlığın başladığı ilk zamanlardaki gibi.İlerlenilen tüm gelişmelerin sıfırlandığını düşünün öyle bir yer olmuş dünya. Jack London'un 1912 yılında ortalıkta güncel bir salgın olmazken yüz yıl sonrasında gerçekleşebilecek böyle bir hikâye oluşturması beni çok etkiledi. İnsanların tepkileri, sadece kendilerini düşünmeleri ve içlerindeki ilkelliği, şiddeti gün yüzüne çıkarmaları, günümüz şartları içerisinde düşünmeye çok müsait mesajlardı. Bu kısa ama gerçekçi kitabı okumanızı öneririm. Sevgiler.
Jack London
Jack London
Kızıl Veba
Kızıl Veba
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,8bin okunma
154 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
İhsan Oktay Anar 'ın ikinci kitabı. Gerçekten çok özgün bir yazar. Böyle bir hayal gücü ve özgünlük zor gelir. Yazar zaten ilk kitabı olan Puslu Kıtalar Atlasını bana 3-4 kez okuttu. Üstüne bir de ilban Ertem çizimleri beni benden almıştı. Şimdi de Kitab-ul Hiyel . Mesleğim gereği zaten mekanik ile içli dışlıyım bir de bu çizimler bu hayal gücü ve teknik bilgi inanılmaz. Yani bir yazar düşünün Felsefe, Tarih, muazzam bir hayal gücü ve Mekanik mühendislik bilgisini bir kitapta ve 155 sayfa gibi kisa bir kitabin içine sığdırsın. Rivayet edilen kişilerin ironik isimleri. Hikayenin birden değişmesi ve birbirine bağlanması. Hala daha günümüzde devir daim makineler üzerinde çalışan insanlar var gerçekten de imkansız oldugu açık ancak böyle basit bir sekilde bağlaması iktidar taşını koyması vs. yani gerçekten beni benden aldı . Üstüne üstlük konunun sonunu felsefeye bağlaması aslında bir nevi tasavvufa da uzanıyor . Her şeyin sırrı bir noktada gibi . Ben çok beğendim kısacası okuyun okutun.
Kitab-ül Hiyel
Kitab-ül Hiyelİhsan Oktay Anar · İletişim Yayıncılık · 20204,556 okunma
116 syf.
9/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Ece Temelkuran.... Okuduğum iki eseri değil. Hayran olduğum Türk kadın yazarı. Her kitabının bendeki yeri ayrı. Aldığım her kitaptan sonra başka bir tane alma arzusu doğuruyor bende. "Devir" le başlayıp, "İyilik güzellik" le devam edip şimdi de "İç kitabı"... Bir kitap düşünün.. Bitirmemek için okumuyorsunuz. Günde bir sayfasini okuduğum muhteşem bir eser. İnsanın kendi iç dünyasına yolculuğun kitabı. İçe içtekine yolculuk bu kadar güzel anlattılabilirdi. Çok güzel betimleme ve değindiği  noktalarla her sayfanın üçte iki ya da yarısını kaplamış yazı paragraflariyla dolu bir kitap. Bu kitap okuyup bir kenara bırakılacak kitaplardan değil. Zaman zaman karıştırip okunacak bir eser. İç kitabı'dan çok güzel bir alıntı... Biz yapılan dansı, şiiri, cümleyi, delirmeyi, sözü bilmeyiz. Biz, bu dilleri bilmediğimiz için, kalbimizi yakarak öleceğiz. Kalabalıkların hoşuna gidecektir biz yanarken çıkan alevler. onların ruhlarında tarif edemedikleri, adını koyamayacakları bir yere temas edecektir bu görüntü. Görüntüye dalıp gittiklerinde sormak isteriz biz, onlar yüzünden ölmek zorunda kaldığımızı bilmeden bizi acıyarak bakan kalabalığa: Nasıl oluyor sizin hoş bulacağınız bir şarkıyı söylemek için ölen birini izlemek?
İç Kitabı
İç KitabıEce Temelkuran · Everest Yayınları · 2015719 okunma
Reklam
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.