Fakat bilebileceğimiz bir şey var ki o da bu cellatların bize dost olamayacağıdır. Bunların hepsi fena, vicdansız insanlardır demek istemiyorum. Ne gezer, onların arasında da ne müşfik aile babaları, ne vefalı arkadaşlar, ne hassas yürekli tabiat aşıkları vardır. Ama karşımızda düşman olarak vazife aldıkları andan itibaren onlar, iradelerinin dışında bir kuvvetin oyuncağıdırlar. Cemiyet içinde aldıkları mevki ve vazifenin onlara verdiği şahsiyet, tabiatın şekil verdiği asıl benliklerini o kadar gölgelemiş, seneler geçtikçe o kadar gerilere itmiş, boğmuştur ki, kendileri bile bu asıl benliklerini aramaya kalksalar, herhalde içlerinde karanlık bir boşluk ve bir kargaşadan başka bir şey bulamayacaklardır.
Bu dünyada Allah'a dost olmadığınız müddetçe, "Yanında durursam, sahibi olursam bana güç verir dediğiniz her şey fanidir. Bir örümcek ağı kadar da zayıftır.
1327. Hepimiz bu dünyada yaptıklarımızın cezasını tam hakkıyla göreceğiz! Bundan kesinlikle kuşku duymayın! Çünkü SİSTEM, bir mekanizma olarak yürürlüktedir!
1321. “Göldeyim, emniyetteyim” deme; bir an evvel ırmağa karış ve deryaya ulaş; onda bir zerre olmaya bak!.. Çünkü tarihte, çok göllerin ortadan kalktığına rastlanmıştır... Ama denizin ise asla!
"Bir kişi daima fazladır etrafımda" böyle düşünür münzevi. "Her zaman bir kere bir - zamanla iki eder bu!"
Ben ve kendim her zaman çok ateşliyizdir konuşurken: nasıl dayanılırdı bir dost olmasaydı?
Münzevi için dost her zaman üçüncü kişidir: üçüncü kişi, iki kişinin konuşmasının derinlere dalmasını engelleyen mantardır.
Gücüm, hayatım, nem varsa kaybettim,
Kaybettim, ah, dostlarımı, neşemi.
Kalmadı hatta kibrim, azametim,
Oydu vehmettiren dâhiliğimi.
Hakikat budur dedikleri zaman
Karşımda sahiden bir dost zannettim
Hakikati anlayıp duyduğum an;
Çoktandır galip gelmişti nefretim.
Ama işte hakikat ebedidir,
Yaşarsa bir kimse ondan bihaber
Âlemde ömrünce gafil kişidir.
Tanrı soruyor, cevap vermek ister.
İyi ki ağlamışım ara sıra,
Elimde kalan servet bu dünyada.