"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever"
Ş.Teoman Duralı
Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
BEYAZ GÜL
seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?
beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.
odamı süsleyen ellerini uzat,
hazzından
BİR SABAH ANKARA
Bir Ankara sabahı sıhhiye köprüsü telaşlı
Vakit geceden ayrıldı gündüze yoldaş
Yer gök arasında gönül alem alem gezer
Bak güneş uyandı gonca güle döndü kime benzer.
Yollar aşağı yukarı sağa sola ayrılıyor kader için
Üşüyen yüzlerin çizgilerinde saklı onca sır
Ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışan çocuk
Elleri cebinde hayatı yakan bir adam
İçinin ahlarını göz yaşına saklayan kadın
Hepsi gözlerimin önünden geçiyor sessizce
Bir yabancıyim Bekliyorum bir çınarın gölgesinde
Gözlerine dokunduğum gözler neden hüzünlüsünüz.
Dün geçti yarın bilinmez kaldı elimizde bugünümüz..
Eylül Şairi Duran KURT
Bekliyorum belki geçersin yolumun üzerinden
Sen geçmeden hazan geçti ömrümün takvimden
Bir umut ki rüzgarları bile dindiririr.
Bir umut ki bekleyişi şenlendirir.
Bir çınarın gölgesinde geçiyor vaktim.
Onca insan geçiyor önümden nerde o suretim
Nerede o eski ben şen ve şakrak ?
Nereye gitti hayallerim?
Suya sele verdim kalmadı benliğim
Çölüme
Ölmeden öldüm
Rüyalar aleminde selam vermissin ruhuma
Bedenin yandı kalbim yandı sor bunu ahima
Geçer dersin dilinde kalır geçmez kalır yarına
Kalır mı sandın dün ettiklerin bugün kâr yanına
Düşünceler sarar aklın çevresini çıkar çivisi
Bak işte her yaranın kalıyor bir yerde izi
Ömür sermayesi geçiyor gözden dizi dizi
Şimdi âlemde âdem oldum el ne yapsın kimliğimi
İsteme beden helalligini hesabın Allah ile artık
Gönül sarayını virane ettin Mevlanın evini yıktın
Ayinelere eski suretler yansımaz hepsi kırık. Sen gönülle hüzün yağmuru ayrılırken akıntın
Keder kaderimizin gülşenine düştü solar
Hazana nikah kıyıldı baharın kim sorar
Gel desem de olmaz git desem de olmaz
Batıdan doğdu güneşin tövben kabul olmaz.
Dünyanın her zerresine savaş açtım kim için
Güneş vurunca yüze çıktı işte tozu maskenin
Bakmaz bakamazsın şimdi aradığın göze yüze
Ölmeden ölme yolunda ruhumda bedenim de
Eylül Şairi Duran KURT
BEYAZ GÜL
Seni arıyorum kalabalık caddelerde,
Tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
Perişan hayallerimin başladığı yerde,
Sana sesleniyorum, duyuyor musun?
Beyaz güller açtı bahçelerde, sevdiğin..
Ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
Gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
Anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.
Odamı süsleyen ellerini uzat,
Hazzından
Bütün güzellikler, bâki bir güzelliğe kanat açmak için âdeta sıraya girer bu mevsimde. İlkbaharın neşesiyle uyanan gönül iklimleri, şimdi hüzün bulutlarıyla kaplanır. Ve her Sonbahar bir gözyaşı ile başlar. Güneş yakmıyor artık. Karanlık erken devralıyor nöbeti aydınlıktan.
Gece ayazı kesiyor ortalığı sabaha kadar. Tahta kapıların arasından ince
Eylül çoktan geldi geçti. Ekimde toparlanır yakında. Kasım ise henüz muamma…Güzel şeyler şeyler çabuk yaşanır, çabuk geçer derler. Oysa ki en güzel mevsimdi sonbahar en delikanlı mevsim . Onu da yaşamadan, farkına bile varamadan geçiyor şu sıralar. Neyse ki yarınlar var. Yaşanmayı bekleyen nice son baharlar. Belki bir sonbaharda karşılaşırız seninle. Serin bir havada bir kahve içeriz seninle. Kırk yıl borcumuz olur birbirimize. En güzel kırk yılımız olur…
Eylül' de geçiyor..
...hüzün dolu düşünceler döküldü yüreğime, güzel bir gündoğuşundan sonra, kül rengi bir ince yağmurun güzel bir memleketi sislendirmesi gibi.
Vadideki Zambak
Bir nefesti hayat geldi geçiyor
Siyaha kömür, beyaza inci dendi
Gel gör ki ikisi de zamana yenildi şimdi...
Eylül Şairi Duran KURT
KİŞİSEL GELİŞİME REDDİYE!
- "Kişisel gelişim sektöründe atılan sloganlara, verilen içi boş mesajlara bakınca insan bir şeyin çok iyi farkına varıyor... Bu sektörde ekmek yiyenlerin tek amacı insanlara eksiklerini, kusurlarını unutturmak olmuş. Yani bir nevi illüzyon yaşatarak mutluluk oyunu oynatmak... O zaman biz de illüzyonun perde arkasına bir bakalım!
Slogan 1 -
"İki gözüm seneler geçiyor.
Gönül ektiğini biçiyor
Bir selam lûtfet, bu ne çok hasret
Gel barışalım artık.."
1 Eylül Cuma 00:11
Beni kullanmış gibi hissediyorum. Sanki hiç beraber hayal kurmadık onunla.
Ben Sıradan bir kiz..onunla bir platformda tanıştık ve onunla tanıştığımda ciddiyetsiz biri gibi davrandım zamanla beni kendine bağladı ve ona aşık olduğumu öğrenince uzaklaştı. Aşk çok zor ve karmaşık. Gecelerce uykusuz kaldım,sabahlara kadar mesaj atmış mı diye uyuyamadım,şarkı dinlemekten nefret ettim,kitap okumayı bıraktım,uyudum uyandım kim varsa ona anlattım çünkü ilk gerçek aşkımdi ve herkes bilsin istedim hâlâ da anlatmaya devam ediyorum,,,ağladım iç çeke çeke nefesim kesilenee dek ağladım...Annem istedi diye psikoloğa gittim (: kan kustum,geleceğimi,okulumu bırakmak istedim...sigaraya başladım. Hiçbir şey ona olan aşkımın önüne geçemedi.En son dedim ki "çocuk Ben seni çok seviyorum sana olan sevgim kalbime ağır geliyor artık" anılarımızı sakla seni seviyorum ..iyi ki"" dedim.Beni unutma olur mu dedigimde once yutkundum sonra gozyaslarim bogazima dugumlendi..Onu çok özledim onu çok merak ediyorum ilk defa onsuz 14 gün geçiyor...En çokta bunları bilip hâlâ eskisi gibi endiselenmemesi ve sevmemesi koyuyor ....oysa pamuk şekerli hayallerimiz vardi .)