Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tren
Tarayanlar kimlerdi kime karşıydılar... Bütün bunları bir şekilde bilirsek ne olacak tarihi aydınlatmak ne işimize yarayacak! Şimdi birçok kitapta 12 Eylül'den sonra tek mermi atılmadı gibi laflar geçiyor! Tarih o kadar yakın ki milyonlarca canlı şahidi var. Bu kadar yakın bir tarihi dahi gizliyoruz
Tenha bir eylül bahçesinde Bir bardak konyak, kitap ve kahve Otururken dalmış kendi kendime, Güz rüzgârı geçiyor kitabımın içinden Ot kokan nefesiyle...
Reklam
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
*açıklama
Zaman geçiyor, dünya değişiyor ve hayatlarımız yeni ufuklara açılıyor günbegün. Ama bir şeyler kalıyor geçmişten, bir türlü kabuk bağlamayan ve inceden sızlayan bir yara gibi, 12 Eylül gibi. Keşke Bir Öpüp Koklasaydım, işte bu yaraya dokunuyor. Yakın tarihimizin bu en travmatik toplumsal dönüşümünün ve baskı rejiminin yeni bir kaydını tutarak,
Keşke Bir Öpüp Koklasaydım
Keşke Bir Öpüp KoklasaydımEylem Delikanlı · Ayrıntı Yayınları · 201444 okunma
444 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
SARMAŞIK Herkese Merhabalar... Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim. Kitabımız son derece akıcı ve kurgusu ile merak uyandırıcı. Genç kurgu sevenler için de inanılmaz keyifli... Eylül'ün hikayesi... Eylül daha doğar doğmaz annesi ile göbek bağı kesilir kesilmez bir çöp kenarına bırakılıyor. Bu dünyaya gelmek için ona sorulmadı ama bu kadar
Sarmaşık
SarmaşıkSibel Gündüz · Oleska Yayınevi · 20246 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Mehmet Rauf // Eylül Bir tarafta kocasını çok seven bir kadın, diğer tarafta kendi kişisel istekleri dışında hiçbir şeyle ilgilenmeyen bir eş. Zaman içinde aralarına giren Necip'in hazin sonlu hikayesi.. Yazarın okuduğum ilk kitabı Eylül. İlk psikolojik roman olarak geçiyor. Kitap benim için bitmek bilmedi Bana hitap etmedi maalesef. Çok zorlandım okurken, okudukça bir süre sonra tekrar aynı cümleleri okuyormuşum gibi hissettim. Kitabin tamamı psikolojik tahlilleri geçiyor, ama o kadar detaya girilmiş ki o yüzden kitap akıcılığını yitiriyor diye düşünüyorum. Bununla birlikte yazıldığı yıllar düşünülürse çok önemli bir eser ve tabii ki iyi ki okumuşum "Eylül öyle güzel bir ay ki geçen her gün için minnettar olmak gerekir." "Evet öyle bir yer olmalı ki, insan kalabalıkta yaşamalı fakat içine girmeden.."
Eylül
EylülMehmet Rauf · Altınpost Yayınları · 201739,7bin okunma
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
Reklam
Çan sesleriyle yüklü ve karmakarışık Saatlerden geçiyoruz umut, ayrılık Günleri. Yüzünün gülü kapalı Acı eylül geçiyor köklerimizden -Sanırım değişen bir şey olmalı?
BEYAZ GÜL
seni arıyorum kalabalık caddelerde, tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun.. perişan hayallerimin başladığı yerde, sana sesleniyorum, duyuyor musun? beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin.. ya o karanfil , baygın kokulu çiçek. gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin, anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek. odamı süsleyen ellerini uzat, hazzından
Mektubumun başında beni artık tanıyamayacak oluşunuzu söylerken biraz da o gecelerin ruhumdan başlayıp yüzüme sirayet eden ağırlığını ifadeye çalışmıştım. 12 Eylül'den birkaç ay sonraydı. Koğuşlarımızdan eksilmeler başlamıştı. Anlamakta zorlanıyorduk. Birileri geliyor, yüksek sesle birkaç isim çağırıyor, gözlerini bağlayıp bilinmeyen bir yere götürüyorlardı. Günler geçiyor ve giden hiç kimse gelmiyordu. Sonra anladık her şeyi... En kötü zamanlarımız işte o kurbanlık koyunlar gibi sıramızı beklediğimiz zamanlarmış efendim. Bir isim çağrıldığında bütün koğuşlar buz kesiyor, gidenler için ağlamaya hep birlikte başlıyorduk. Nereye gidiyorlardı, başlarına neler geliyordu, bilmiyorduk. Daha akşam, ortak acılar içinde konuşup gülüştüğünüz birisi ertesi gün birden buharlaşıyorsa ne hissedersiniz? Ateş her yürekte aynı biçimde yanıyor efendim, acılar ciğerleri aynı şekilde dağlıyor. Ziyaret günlerinde gelen annelerimizin hep aynı şekilde ağladığını ve ziyaret sonunda hep geriye baka baka ayrılıp gidişlerinden öğrendik bunu. Ve bizi görmeye gelirken ürettikleri işkence efsanelerinin hayal ötesi boyutlarından anladık.
Sayfa 184Kitabı okudu
376 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Eylül-İnceleme
"İlk psikolojik roman", yazarlarımızın kaleminin bu kadar yetenekli olması ne muhteşem, okurken gerçekten hayranlık duydum, karakterlerin içsel dünyasını, hesaplaşmalarını, çatışmalarını hem psikolojik hem sade, akıcı anlatması gerçekten takdir edilesi. Olay Suat-Süreyya-Necib üçlüsü ettafında geçiyor genelde. Bir de arada bir dahil olan
Eylül
EylülMehmet Rauf · Bordo Siyah Yayınları · 201439,7bin okunma
Reklam
Kısaca ve daha önce kitaplarımda ayrıntılarıyla geliştirdiğim, bir tür "Türkiye Yasası" haline getirdiğim bulgularımın birisinden söz etmek durumundayım: Moskova Büyükelçiliği, Washington ve CIA için, Türk diplomatlarını sınama yeridir. CIA, buraya bakar ve karışık dönemlerde, Türkiye Dışişleri Bakanları, Moskova Büyükelçileri'nden
Sayfa 425Kitabı okudu
seni arıyorum kalabalık caddelerde tanımadığım insanlar geçiyor sen yoksun perişan hayallerimin başladığı yerde sana sesleniyorum duyuyor musun beyaz güller açtı bahçelerde sevdiğin ya o karanfil baygın kokulu çiçek gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek odamı süsleyen ellerini uzat hazzından dile gelsin
Çan sesleriyle yüklü ve karmakarışık Saatlerden geçiyoruz umut, ayrılık Günleri. Yüzünün gülü kapalı Acı eylül geçiyor köklerimizden -Sanırım değişen bir şey olmalı-
Sevgili Alev Sezer'in ölümüyle başladı 97'nin eylül ayı. Ölüm düşündürücü aylardandır, bu sıfır dokuzuncu ay. Doğanın da ölümü eylül. Eylüllerde ölüyor, her mart yeniden doğuyor doğa Kimler ölmemiş ki eylülde? Turgeniyev, Kanuni Sultan Süleyman, Richard Strauss, Şinasi, Dante, Afred de Vigny, Şarlemayn, Ahmet Rasim, Virgilius, Yavuz Sultan Selim, Bela Bartok, Pasteur, Emile Zola, Dvorjak, Fahrenheit, Simenon, Ruhi Su, Zeki Müren eylülle bu dünyadan göç edenlerin bir bölümü… Diyelim ki en tanınmış ölüler. Tanınmayanlar çoğunluktadır. Felaketsel açıdan da bol gollü geçiyor eylül. 1939 eylülünde Ingiltere ve Fransa, Almanya'ya savaş açıyor. Almanya Polonya'yı istila ediyor. 2.Dünya savaşı şenlikleri başlıyor. Sivastopol'un düşüşü, büyük Londra yangını, Japonya'ya giden Ertuğrul gemisinin batışı, 1563 İstanbul sel felaketi, Trablus savaşı, Patrona Halil isyanı, İran-Irak savaşı, 2. Abdülhamit'in doğumu, eylülde olmuş felaketlerin kimileri.
Sayfa 320 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun. İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.” “Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
664 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.