Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
156 syf.
·
Puan vermedi
Dənizini itirən dənizçi... "Bilirəm, artıq yuvam dənizdir mənim" - deyən dənizçi öz dənizini itirərsə, nə olar? Dənizi olmayan dənizçi təsəvvür eləmək bir az qəribə, bir az da məntiqdən uzaqdır, deyəsən. Bu məsələyə bir daha qayıdacağam...
Mişimanın "Dənizini itirən dənizçi" əsərini bitirəndə, doğrusu, qəti bir fikirlə
Kitabı gerçekten çok sevdim. Öncelikle temposu hiç yavaslamadi. Olayların hızlı akışı okuyucuyu direk içine çekiyor. Konusu da bana gore diğer kitaplardan daha derindi. Öncelikle serinin tamamı kaderlerindeki eşleri bulan fantastik karakterler üzerine kurulmuş. Tüm kitaplarda öyle ya da böyle birleşiyorlar. Bundaysa ilişkileri tam yoluna girmişken Cade çok zor bir karar vermek zorunda kaldi. Bunu ne kadar istemese de diğer karekterlerin hiçbirinin yapamayacağı bir kararlılık gösterdi bence. Ayrıca benim serideki en sevdiğim karakterlerden biri. 900 yıl aynı suçlamayla karşı karşıya kalmış, yine de cogusundan daha karakterli. Ki bence tamamen haksız bir suçlama. Sonucta onun kalede olmasinin sonuçları değiştirip değiştirmeyeceğini kimse bilemez. Ayrıca birde abisi var, Rydstrom, kesinlikle serideki en gıcık olduğum karakter. O kadar zaman tek suçu kardeşine atmasının haksızlık olması bir yana bana kendini temize çıkartmak gibi geliyor. Neyse bundan sonra onun hikayesini okuyunca fikrim değişir belki. Kısaca Cafe'i her yönüyle çok sevdim. Holly ise bambaşka bir hikaye. Daha önce de ana kadın karakterin kendini kesfedisini okuduk. Ama hiçbiri beni Holly gibi heycanlandirmadi. Kendini bulmak değil yeniden daha güçlü şekilde yaratmaktı bence onunki.
Kısaca seriyi sevenlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap bence.
Ömer Hayyam??
Anlaşılan tarihte içerisinde Şarap geçen her şiir Ömer Hayyam’a atfedilmiş. Kitapta Hayyamın derinliğine yakışan dörtlükler azınlıkta. Örneğin: “Şarap küpü önüne serdik seccademizi
Şarap yakutuyla adam ettik kendimizi
Umudumuz meyhanede yeniden bulmak
Camide medresede yiten günlerimizi “ bu dörtlük tam bir müslüm gürses şarkısı kıvamında. Kitaptada buna benzer çok dörtlük var. Şahsi fikrim çoğu dörtlük dönemin şartlarına, Ömer hayyamın bildiğimiz derinliğine uymuyor. Nasrettin hocada olduğu gibi dönenim kanunları ve korkular nedeniyle yazılan her aykırı dörtlük Ömer hayyama atfedilmiş olduğu net bir şekilde görünüyor.
Bütün bu kuşkular içerisinde kitabı okumak oldukça sıkıcı...
Gerçekleri harmanlayarak yazılan kurgu romanlara, bir de tarihsel olduklarında hayran olmamak elimizde değil. İçerikte kullanılan bilgiler, belgeler, efendime söyleyeyim kitaplar, hele ki kitabın kendi adının bile bir gerçekten meydana gelmesi dikkat çekici. Yıllar evvel de yazarın bir kitabını okumuş ve memnun kalmıştım. İlgimi de çekince
Ahmet Ümit kitapları arasında zirveyi bulan kitap kesinlikle bu olmalı!
Yazar ile ilgili, son kitaplarından sonra fikrim değişmişti olumsuz anlamda..
Fakat bu kitap tekrar olumluya çekti beni ve üstelik zirveye oynadı. Kitaba tek kelimeyle bayıldım. Şimdi sebeplerini anlatacak olursam;
Birden fazla konu var kitapta ve hiçbiri baskın değil yani
Kitabı okurken başından sonuna birçok yargı geliştirdim. Önce yavan olduğu sonra eh iştelik olduğu en sonunda, özellikle de son bölümünde, çok zekice kurgulanmış bir kitap olduğu kanısına vardım. Esas erkek karakterin tabiri caizse salak oluşuyla, diğer erkek karakterlerin geri plana atılmışlığıyla ve kadın karakterlerin kurnazlığıyla kitabı bir kadın yazarın yazdığını bilmesem de tahmin ederdim. 19. yüzyılda yazılmış romanlara bir takıntım var. Okuyacağım kitapları genelde İngiliz Edebiyatından seçtiğim için 19. yüzyılda Amerika'nın üst tabakası hakkında pek bir fikrim yoktu. Benim durumumda olanlar için bu kitabın güzel bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Nitekim dilini çok ağır bulmadım, bir süre sonra da hikaye sarıyor ve okumak zevkli hale geliyor.
