*
Bilim tarihi, yetersiz ve eksik önermelerin tarihidir.
Her yeni görüş, önceki önermelerin yetersizliklerinin onaylanmasını olanaklı kılar ve daha uygun bir formulasyon yaratmak için bir sıçrama tahtası olur.
*
Sayfa 455 - Say YayınlarıKitabı okudu
Sicim kuramı gizemleri çözebilecek mi
❝Büyük Patlama anında ortaya çıkan uç koşullarda kara deliklere hakim olan koşullar kütleçekimi kuvvetine ilişkin kuantum mekaniğine özgü bir formülasyon olmadan anlaşılamaz. Sicim kuramının keşfiyle birlikte artık bu derin gizemlerin çözülmesi yönünde bir umudumuz var.❞
Dişi "hepsi-değil" şeklindeki meşhur formülasyon, yani kadının tümü, "tamam''ı diye bir şey olmadığı ya da kadının Bir olmadığı şeklindeki önerme, temelde yalnızca dişil varlık sorusuna değil, bizatihi varlık sorusuna verilmiş bir yanıttır. Bir bütün halinde birleştirilmeye karşı koyan sadece dişil varlık değil, genel olarak varlıktır.
Princeton Üniversitesi'ndeki 1957 tarihli doktora tezinde, III. Hugh Everett, kuantumu mekaniğinin mükemmel bir yeni matematiksel formülasyonunu ortaya koydu. Bu formülasyon, Kopenhag yorumunda var olan kuantum ile klasik alanlar arasındaki yapay ayrımı ortadan kaldırdı ve ayrıca dalga fonksiyonu çöküşünü yok etti.
Sayfa 328Kitabı okudu
Büyük Patlama anında ortaya çıkan uç koşullarda kara deliklere hakim olan koşullar kütleçekimi kuvvetine ilişkin kuantum mekaniğine özgü bir formülasyon olmadan anlaşılamaz. Sicim kuramının keşfiyle birlikte artık bu derin gizemlerin çözülmesi yönünde bir umudumuz var.
Sayfa 385Kitabı okudu
Belki de fizikçilerin tek bir doğa kuramına ilişkin beklentileri asılsızdır ve tek bir formülasyon mevcut değildir. Belki de evreni tanımlamak için farklı durumlarda farklı kuramlar kullanmalıyız.
Sayfa 100Kitabı okudu
Görüşme sırasında Uyulması Gereken İlkeler
5. İyi huylu ve esnek olmak: Katı ve keskin inançlı görünmekten kaçınmak gerekir. Kuramlar insan içindir ve gerekirse gevşetilebilir. Kurama uygun bir formülasyon yaşayabilmek için peşim yargılar geliştirmek, hastayı anlamayı güçleştirdiği gibi hastanın görüşmeye uyumunu da güçleştirir.
6. Tavır ve davranışların hastaya uygunluk göstermesi: görüşmecinin tavrı ve davranışlarının mümkün olduğunca hastaya uyuması beklenir.
7. Hastanın duygularını görüşmesiciye yöneltmesinden korkmak, fakat bunun görüşmecinin kendisine olan güvenini bozmasına izin vermemek gerekir.
8. Hasta yeni bilgiler aktarmaya devam ettiği sürece, görüşmeyi sorular ve yönlendirmelerle kesmeye çalışmamalıdır. Uygun bir hız ve seyirde yürüyorsa, görüşmeyi hastanın yürütmesi daha doğru olabilir.
9. Görüşmenin beş yargılama oturumu veya soru-cevap şeklinde düzenlemiş bir anket halini almaması için mümkün olduğunca doğal seyri içinde, mücadelesiz yürümesi uygun olur.
10. Erken tavsiyelerden kaçınmak: Hastayı iyice dinlemeden ve öğrenmeden onun hayatı ile ilgili yorum ve tavsiyelerde bulunmamak gerekir. Hastanın sıkıntılarının altında yatan nedenleri anlatmadan ve onun hastanda olup biten ayrıntıları bilmeden yapılacak bir tavsiye; hasta tarafından yanlış, basmakalıp ve gelişigüzel bir konuşma olarak değerlendirilecektir.
Kendinden başka bir antitezi kalmayan beden, pazarın neden olduğu huzursuzlukların, endişelerin, beklentilerin ve kıyasa dayalı acıların üzerinde somutlaştığı çok denklemli bir değişkendir. Tene indirgenmiş bedenin etrafında yapılandırılan her formülasyon kısa vadede cazip görünmenin perde arkasında acımasız bir aşındırıcıdır. Zira albenili beden kültü son bulmayan, yaklaşıldıkça uzaklaşılan, tutuldukça kaybolan bir arayışa karşılık gelir.
