Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anaksimandros ve başkaldırının erdemleri Rovelli’ye göre kesinliği kabul etmeme kabiliyeti sayesinde bilim dünyaya her defasında yeni bir gözle bakabiliyor. Başkaldırının nasıl bir erdem haline gelebileceğini ve eleştiriye açıklığın yaratıcı sonuçlarını hatırlatmasıyla bile okunmayı hak ediyor Miletli Anaksimandros MÖ 6. yüzyılda her şeyin
"İnsanların gerçek bir devrimi şeklindeki bu formülasyonla sosyalist formülasyon arasında fark yoktur. Kadınların kurtuluşu mücadelesinin kendi başına bugün önümüzdeki ikileme devrimci bir çözüm getiremeyeceğini biliyoruz. Kadınların yeni ve daha  iyi bir toplum için ellerindeki bütün kozları açacakları mücadelede müttefıklere ihtiyacı vardır. Bu müttefikleri, erkek işçiler ve yanısıra öğrenciler, siyahlar ve diğer ezilen kesimler içinde bulacaklardır."
Reklam
Ben genç bir öğrenciyken Heisenberg'in kitabını okuduğum sıralarda, onun 1920'lerin başlarında atomik fenomenlerin araştırılmasının önüne güçlükler çıkaran paradoksları ve görünüşteki çelişkileri açıklama şeklinden büyülenmiştim. Bu paradoksların bir çoğu, bazen parçacıklar(particles), bazen de dalga şeklinde karşımıza çıkan atom-altı maddenin
Müslüman bir danışanla görüşme yaparken ve kültürel bir formulasyon yaparken danışanın kültürel kimliği, belirtilerin kültürel açıklaması, psikososyal çevrede bulunan kültürel faktörler, danışan-danışman ilişkisi ve müdahale seçenekleri hesaba katılmalidir. Danışanın anlaşıldığını hissedeceği bir terapötik işbirliği kurmaya özel bir vurgu yapılmalıdır. Açık görüşlü olmak, anlaşılmayan kısımları danışana sormak, danışanın kültürü hakkında daha çok bilgi sahibi olan imam, kanaat önderi gibi uzmanlara danışmak, bir empati ve kabul ortamı yaratmak için temel koşullardır. Kültürel formülasyon boyutları ve terapötik iletişim, danışan ve psikolojik danışman birbirini tanıdıkça zamanla evrilir, gelişir.
Sayfa 66 - Nobel Yayın DağıtımKitabı okudu
Sonuçta, Locke’un formülasyonu Barry’nin ifade ettiği gibi “büyük ölçüde mülkiyetin birik(tiril)mesine ilişkin saf ahlaki teorilerin hareket noktası olmuştur. Çünkü bu formülasyon devlet gibi ayrıcalıklı kurumlar için mülkiyet hakları keşfeden kurallara bireyci karşı çıkışın da temelini oluşturur. Ancak bu anlayış çağdaş dünyada pek fazla uygulanabilirliğe sahip görünmeyebilir, çünkü Locke’un esas olarak hakkında konuştuğu şey –yani toprak/arazi- bireysel sahiplenme için çok uzun zamandır sözkonusu değildir. Yine de, mülkiyet başka biçimlerde her zaman yaratılmaktadır ve böyle durumlarda bir tür Lockeçu mantığın pekala bir yeri olabilir”[11]. 1] Alaeddin ŞENEL, Siyasal Düşünceler Tarihi, Sevinç Matbaası, Ankara 1982, s.444-45. [2] John LOCKE, Hoşgörü Üzerine Bir Mektup, Çev.Melih YÜRÜŞEN, Siyasal Kitabevi, Ankara 1995, s.7. [3] LOCKE, Two Treatises Of Government, s.184. [4] YAYLA, a.g.e., s.34. [5] AKIN, a.g.e., s.131. [6] George SABİNE, Siyasal Düşünceler Tarihi II, Çev. Alp Öktem, Türk Siyasi İlimler Derneği Yayını, Ankara 1969, s.214. [7] YAYLA, a.g.e., s.40. [8] AKIN, a.g.e., s.131-32. [9] RUSSELL,', a.g.e., s. 614-17. [10] Giovanni SARTORİ, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş , Çev. Tunçer Karamustafaoğlu-Mehmet Turhan, Türk Demokrasi Vakfı Yayını, Ankara, 1993, s. 405. [11] Norman BARRY, Komünizm Sonrası Dönemde Klasik Liberalizm , Çev. Mustafa Erdoğan, LDT Yayınları, Ankara, 1997, s. 91.
Psikanalizde, analistin hastanın iç dünyası hakkında düşündüklerine “formülasyon” deriz. Yani analist ne tedavi edeceği hakkında bir özet yapar.Bunu hastayla paylaşmaz. Tedavi için bir zemin olarak kullanmaya çalışır. Tabii ki tedavi ilerledikçe formülasyonda değişiklikler yapılır ve formülasyon zenginleştirilir.
Reklam
Princeton Üniversitesi'ndeki 1957 tarihli doktora tezinde, III. Hugh Everett, kuantumu mekaniğinin mükemmel bir yeni matematiksel formülasyonunu ortaya koydu. Bu formülasyon, Kopenhag yorumunda var olan kuantum ile klasik alanlar arasındaki yapay ayrımı ortadan kaldırdı ve ayrıca dalga fonksiyonu çöküşünü yok etti.
Sayfa 328Kitabı okudu
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.