Umut arıyorum bende, bir ışığa tutunmak için,
Belki bir gün biter bu yalnızlık, bir sevgi gelir kalbime.
O güne kadar savaşacağım, bu karanlık gecede tek başıma,
Belki bir gün güneş doğar, yalnızlığım sona erer bir anda.
YOKLUĞUN ESAS
Var olalı acun milyar yıl geçti
İnanma burlara yokluğun esas
Kimi yemek yedi kimi su içti
Dayanma erliğe yokluğun esas
Baki değil senin elindekiler
Dert açmasın sakın dilindekiler
MEHMETÇİK
Sen ben uyurken biri var uyumaz
Bir tıkırtı olsa derhal doğrulur
Nöbette talimde ayakta kış yaz
Memleket namusu ondan sorulur
Haydi Mehmet dedikleri gün müdür
Ne çift ne çabuk ne avrat düşünür
Mehmet'im bu toprağın düşkünüdür
Bu aşk ile ya vurur ya vurulur
En temiz en güzel insanlık onda
Gerekli aydınlık karanlık onda
Tarihler boyu kahramanlık onda
Mehmetçik ölür meçhul asker olur
Bugün Hz. Ömer zamanında İslam ordusu Kudüs'ü fethetti (636)
Hicret’in 15. senesinde Amr bin Âs (r.a.), Gazze, Sebastıyye, Nablus, Yafa beldelerini ve civarlarını fethettikten sonra Kudüs’ü muhasara etti ve şehirdekilere beldenin teslimi için haber gönderdi.
Kudüs’ün ileri gelenleri, Halîfe Hazret-i Ömer (r.a.) bizzât gelip de söz ve af
'Ey İnsanlar!'
Sözümü iyi dinleyiniz!
Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız.
'İnsanlar!'
Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınızda mukaddestir, her türlü tecavüzden
yaşama umudum değil, sen yaşamımsın.
düştüğüm uçurumun boşluğunda;
tutunacağım son dalsın.
rüya değilsin sen bende, hayal değil; hayatsın.
---
yanımda olmaman beni kırıyor ama yıkmaya yetmez.
"gelecek misin?" diye sormuyorum bile kendime,
gelmesen de farketmez.
belki böylesi daha güzel, böylesi daha hoş.
sonuçta başlayan her şey bir gün
Hicret’in 15. senesinde Amr bin Âs (r.a.), Gazze, Sebastıyye, Nablus, Yafa beldelerini ve civarlarını fethettikten sonra Kudüs’ü muhasara etti ve şehirdekilere beldenin teslimi için haber gönderdi.
Kudüs’ün ileri gelenleri, Halîfe Hazret-i Ömer (r.a.) bizzât gelip de söz ve af teminatı verirse o vakit beldeyi kendisine teslim edecekleri cevabını
Toprak da sensin toprağı havalandırcak olan da sensin..
Tohum da sensin o tohumdan filizlenip mis gibi çicek açıcak da sensin..
Bahar nedir?
İnsan bunu fark etmeli, düşünmeli..
Her gün dünün bir baharı değil midir?
Anlamak için düşünmeli insan..
Yaşamak nefes almak mıdır sadece?
Baharlı günlere inanmak yaşamın ta kendisi değil midir?
Her insan yaşamın bir baharı değil midir?
Hep çiçek mi açmak gerektir?
Bazen de yeniden filizlenip olgunlaşmak, renk renk çiçeğe dönüşmek için solmak gerekir..
Solup çiçeklerimizi dökmek gerekir..
Neşe de sensin, hüzün de.
Bunlar sen de tomurcuklanmasa nasıl gelecek o baharlı günler..
Umut da en mis kokan çiçeğin kendisidir. Çok yüksekte kendini gösterir.
Uzanıp koparılamayacak kadar yüksekte..
Bazen soldu sanarsın ama o ilk gün ki gibi oradadır, yeri bellidir.
Hatta azimle orada tomurcuklanıp çoğalır...
Anlayanadır aslında baharlı günler.
Asıl baharın kendisi olduğunu anlayana..