Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye, çok şeyin adı küçük yazıldı.
Sayfa 210Kitabı okudu
Sana rastladığım gün susuzdum, yalnızdım. Bir çırpıda içtim gözlerini. Cemal Süreya
Reklam
Nasıl olsa bir gün döneriz bu yollardan geri Senin bir elinde bir mendil, öbüründe kuş sesleri (Cemal Süreya)
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe
Garson: Efendim, sizleri burada görmek büyük mutluluk! Cemal Süreya: Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın? Garson: Anlamadım efendim? Can Yücel: Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil, hak ettiğin kadar unutulursun… Garson: Anlıyorum efendim… Neyse, ne alırdınız? Nilgün
Ve bir gün Türk Dil Kurumu gibi birleşmemizin 40. yıldönümünü kutlayacağız.Mutlaka! Kalbim seninle gümbür gümbür. Güneş yükseliyor. Hadi!
Reklam
131 syf.
10/10 puan verdi
Evliliklerinin üçüncü yılında Zuhal Seber'in(Zuhal Tekkanat veya Elif Sorgun) ağır bir ameliyat geçirmesi gerekmektedir, ameliyat risklidir felç kalma ihtimali vardır Zuhal Seber'in.Bunun üzerine Cemal Süreya gerçek adıyla Cemalettin Seber İstanbul'a, eşinin yanına gider.Ameliyat başarılı geçer, Zuhal Seber'in hastanede kaldığı onüç gün boyunca eşi Cemal Süreya her gün mektup yazar.Mektuplar bazen bir kahvehaneden, bazen vapurdan, bazen bir arkadaş buluşmasında beklerken yazılmıştır.Yani Cemal Süreya eşine bulduğu her fırsatta yazmaktadır bu güzel mektupları.Kitaba bu adın verilmesinin nedeni de mektupların onüç gün boyunca aralıksız devam etmesidir.Zuhal Hanım'ın isteğiyle kitabın adı ''onüç günün mektupları'' olur. Mektuplar Cemal Süreya'nın aşk dolu dizelerinin yanı sıra, gündelik hayatta yaptıklarından, oğlu Memodan ve gelecek hayallerinden oluşmaktadır. Kitabın arka sayfalarında onüç günün mektupları yanı sıra diğer mektuplaşmaları da mevcuttur.Bu farklı zamanlarda yazılan mektupları kıyaslarsak onüç günün mektuplarında Cemal Süreya'nın eşine nasıl moral vermeye çalıştığını gözlemleriz.Şahsi fikrimce Cemal Süreya'nın şiirde olduğu kadar düz yazıda da başarılı bir kalem olduğunu kanıtlayan bir kitaptır.
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20174,605 okunma
Güneş her gün verilmiş bir söz gibi doğuyordu. Gerçek neydi biliyor musunuz: her şey. (Cemal Süreya)
Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Bir çok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahil Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse
Sezai Karakoç ve Cemal Süreya üniversitede aynı sınıftalardır. İkisi de Muazzez adında bir kıza aşıktır. Bir gün Muazzez üzerinden iddiaya girerler. Eğer Sezai kazanırsa Cemal soyadındaki y harfinin birini sildirecektir, Cemal kazanırsa Sezai soyadından bir harfi sildirecektir. Cemal başlar Muazzez'in peşinde dolanmaya. Ama ne yaparsa yapsın Muazzez onu asla kabul etmemiştir. Bunun üzerine Cemal, soyadındaki bir y harfini sildirerek Cemal Süreya olur. Sezai ise bir türlü Muazzez'e aşkını itiraf edememiştir. Ve bu aşkını satırlara döküp bir şiir yazar. Şiiri bilen öğretmeni, mezuniyette okuması için ikna eder. Fakat Muazzez o heyecanlı günde kolunda bir adamla çıkagelir. Ve o adamın onun nişanlısı olduğu bilgisi kısa sürede yayılır. Sezai ne yapacağını bilemez. Mona Rosa adlı Muazzez'e yazdığı şiirini okumaya başlar ve bitirir bitirmez sahneyi terkeder. Bütün gözler Muazzez'e yönelmiştir bu sırada. Muazzez, Sezai'nin peşinden gider. Onu sevdiğini ve eğer o kabul ederse nişanlısını bırakabileceğini söyler. Fakat Muazzez ne kadar ısrar etse de Sezai bunu kabul etmez. Ve hayatı boyunca asla evlenmez.
Reklam
ELMA Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun Elma da elma ha allahlık Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı Kuşlar uçuyor üstünde Gökyüzü var üstünde Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
NEHİRLER BOYUNCA KADINLAR GÖRDÜM Porsuk nehrinin geçtiği kadınlar Hepsine yüzer kere rasladım en azdan Umutsuz sevdalara tutulmak onlarda Bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda Verdi mi adama her şeylerini verirler Ben gördüm ne gördümse kadınlarda Porsuk nehrinin geçtiği Kızılırmak parça parça olasın Bir parça ekmek siyah on
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.