Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Brooklyn Çılgınlıkları
Nasılsın? İyiyim, ya sen? Birçoğumuz gün içerisinde böylesine bir diyaloğa kaç kez şahit oluyoruz? Peki, hangimiz bu cevap yerine, o an hissettiklerimizi söyleyebiliyoruz? Çünkü, biliyoruz ki karşımızdaki insanın da duymak istediği cevap bu. Oturup saatlerce ne siz derdinizi anlatmak istersiniz, ne de karşınızdakinin sizi dinleyecek zamanı
Etkinlik
Daha önce bir kaç kitap için, "Filmini çeksek o karakteri kime verirdik" sorusuyla yola çıkarak cast çalışması yaptık. Ancak, herkesin yakın zamanda okuduğu kitaplar olmadığı için etkinlik kısıtlı katılımcı ile sınırlı kaldı. Bunun üzerine güzel bir fikir geldi, kitabımızı kendimiz seçelim, hep beraber okuyalım ve hepimiz bitirince de hep beraber kitaba oyuncu bulalım:) Eğer bu etkinliğe katılmak isterseniz, (ki tavsiye ederim çok keyifli oluyor) tek yapmanız gereken bu iletinin altında kitap önerisinde bulunmak. İkinci aşamada toplanan kitaplar ile bir anket düzenleyeceğim ve tüm katılımcılara sunarak ortak kitabı belirleyeceğiz... Önceki etkinlikler için: #7047359 #8199377 #8539051
Reklam
Ünlü Yazarların İlk Kitapları Neden Basılmadı?
2007 yılında David Lassman adında bir İngiliz, yazdığı kitapların yayınevlerinden sürekli geri çevrilmesinin kabahatini kendi yazdıklarında değil yayınevlerinin sallapatiliğinde arar ve tuhaf bir oyunla bunu ispatlamaya girişir. Sadece İngiliz edebiyatının değil, dünya edebiyatının temel taşlarından sayılan Jane Austen‘ın üç büyük romanını ufak
İlhami Algör - Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku İletişim Yayınları, s.34-36 “Müzeyyen,” dedim fısıldayarak, “Müzeyyen, ben ölüyorum.” “Ölen sen değilsin,” dedi biri. Ukala bir sesti. Niyetinin kötü olmadığını sezdim. Masadaydım. Mum hâlâ yanıyordu. Derin bir nefes aldım. Saat kaç olmuştu? Yatsa mıydım? Etrafıma baktım, birinin benim
Ruhi Su
"Oyun diye bir şey varmış" Ruhi Su 1912'de Van'da doğdu. Adı Mehmet'ti; anasını babasını hiç bilmedi. Kendi anlatımıyla, "Birinci Dünya Savaşı'nın ortada bıraktığı çocuklardan biriydi". Van'dan Adana'ya getirdiklerinde çok küçüktü. Çocuğu olmayan, fakir bir ailenin yanına verdiler. Onları; amcası ve yengesi biliyordu, öyle
Alıntı yapmayla ilgili tavsiyeler
Alıntı yapmayla ilgili bir tavsiye Alıntı yapılırken farkediyorum daha çok alıntıyı paylaşan kişi kendi görüşüne yakın bir yeri alıntı olarak paylaşıyor. Ya da alıntıları okuyanlar alıntıyı paylaşanın direk bu görüşte olduğunu düşünüyor. Bu durum alıntıyı olayına tamamen ters. Eğer cümle ya da paragraf alıntı yapılmaya müsaitse o paragraftaki cümlelerdeki görüşlere katılıp katılmadığımıza bakmaksızın alıntı olarak paylaşmamız gerek. İkinci olarak alıntı yapmadan önce sitede alıntı yapacağınız kitapla ilgili ne kadar alıntı yapıldığına bakmak gerek. Mesela hiç alıntı yapılmamış bir kitabı okuyorsak sitede bu kiaptan alıntı yapmaya daha fazla önem vermeliyiz. Bir de bunun zıttı var. Bazı kitaplara o kadar alıntı yapılmış ki hala alıntı paylaşmaya çalışmak gereksiz. Örnek verecek olursak "Küçük Prens" kitabının neredeyse tüm cümleleri sitede alıntı olarak mevcut. Kalkıp sitede alıntı olarak paylaşılmamış bir kaç cümlesini bulup zorlama sitede alıntı olarak paylaşmaya çalışmak saçma olacaktır.
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
676 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.