Okuduğum ilk Kristin Hannah kitabı oldu Bülbül.Yazarı okumaya bu kadar iyi bir kitapla başladığım için muhtemelen ilerde pişman olucam çünkü anladığım kadarıyla Bülbül , yazarın diğer kitaplarına göre çok daha fazla sevilem bir kitap.
.
Kitap 2. Dünya savaşında,Naziler tarafından işgal edilmiş Paris’te yaşayan iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor.Aslında kardeş olmayı çok da başaramamış iki kadın Isabelle ve Viann.Savaşın getirdiği yokluk,sert kış şartları ve zorluklarla birlikte iki kadının nasıl da değişip olgunlaşmak zorunda kaldığını okuyorsunuz. Büyük olan Viann , Paris’te kalarak çocuklarıyla birlikte , nazi kampında esir düşen eşini beklerken ,onun tam tersi olan Isabelle , direniş hareketinde çok önemli bir görev alıyor. Bu kitap da bu direniş hareketinden adını almış zaten. Kitaba adını veren “Bülbül“takma adı ,tarihte gerçek olmasa da yine en az Isabelle kadar güçlü bir kadından almış ilhamını. Virginia Hall , tıpkı kitaptaki Isabelle gibi dağları defalarca yürüyerek aşmış ve ikinci Dünya savaşının gidişatını önemli ölçüde etkilemiş bir kadın.
.
Dönem kitaplarını okumayı zaten çok severim. Yazarın kalemi sizi hemen içine alacak ve sizi sıkmadan tasvirleriyle hikayeyi gerçek sanmanızı sağlayacak kadar güzel. Duyguların geçişi , karakterlerin duygu durumları çok çok güzel ve etkileyiciydi. Dönem kitapları veya 2. Dünya savaşı ile ilgili bir şeyler okumayı seviyorsanız bu kitabı size şiddetle öneriyorum. Kadınlar olarak tarih boyunca çekmediğimiz kalmamış ama yazarın da dediği gibi “ hikayeyi erkekler anlatır, kadınlar hayatlarına devam eder.” Mutlaka okuyun. Lütfen