Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski eşinin başka bir kadını terk etmesi, Elif'in kendisini yetersiz ve tercih edilmeyen birisi gibi hissetmesine neden oluyor. Ve Elif, bu histen kurtulmak için her zaman çok eğleniyormuş gibi görünme savaşı veriyor. Beklentisi; hem çevresindeki insanların hem eski eşinin hem de eski eşinin hayatında olan kadının kendisinin ne kadar güçlü olduğunu fark etmesi.
Sayfa 52
Reklam
"Yine tekrarlansın, yine aynısı olur"?
Necib milletimiz, büyük halkımız, Kurtuluş Savaşı'nı namusu ve dini için verdi. Tersanelere girdiler tık yok. Telgrafhaneleri bastılar tık yok. Dolmabahçe'de oturdular yine tık yok, ama ne zaman ki Maraş'ta gâvurun eli Müslüman kadının başörtüsüne uzandı; Sütçü İmam minareye çıkarak savaşı başlattı. (Anlayışı kıtlar için genel tekrar!) Kurtuluş Savaşı, analarımızın bacılarımızın kutsal züluflerine namahrem eller uzandı diye başladı. Yine tekrarlansın, yine aynısı olur! Olay budur, konu basittir. (Fazla çağdaş ve aydın olmayan her insan söylemek istediğimi bir kerede anlayabilir.)
Gündeme dahi gelmeyen katliamlar!
"Onların (mücahidlerin) şiddet eylemlerinin sonuçlarının propagandasını yapın" Bu kadının burada bahsettiği şey, Allah yolunda savaşan mücahidlerin istemeden, kasıtlı olmayarak meydana gelen kazalar ele alınması gerektiği. Mesela, kimi masum insanlar yanlışlıkla öldürülecek ve biz bunu abartarak bunu problem haline getireceğiz. Ama Amerikan ordusu tüm yaşam alanlarını, içindėki kadınlar, yaşlılar, çocuklarla birlikte bombalayıp onları öldürdüğü zaman biz bunu bir kenara koyup hakkında hiç konuşmayacağız, bunu unutacağız ve eğer ki bu dünya medyasına sızarsa o zaman hemen bir bahane bulacağız! Bununla beraber, eğer ki Allah yolunda cihad eden Müslümanlar bir hata ederlerse yahut istemeden bir kaza meydana gelirse, hadi bunu büyütüp kocaman bir olay yapalım ve sorun çıkaralım! Bunun sürekli olarak görüyoruz. Bu öyle bir hal aldı ki şu anda Müslümanlar, masum insanların hakları konusunda en ufak bir saygısı olmayan vahşi insanlar olarak insanların akıllarına kazınmış durumda. Neden? Çünkü Batı medyası tarafından yayılmakta olan safsata bu, Müslümanları böyle göstermek onların gündemi. Fakat zerre kadar akla sahip olan bir insan Irak'ta, Somali'de, Afganistan'da ve Müslüman nüfusunun çoğunlukta olduğu yerlerde, ayrım gözetmeksizin bombalar atarak masumları öldürenlerin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu görebilir.
Tutsaklıktan kurtulup evine dönen Halmoni (Büyükannelerin) çoğu hikâyelerini ailelerine ya da çevresindeki insanlara anlatacak özgürlükte değildi. Kore Konfüçyüs ideolojisine dayalı ataerkil bir toplumdu ve bir kadının cinsel saflığı son derece önemliydi. Hayatta kalanlar geçmişleriyle yüzleşip acı çekerken sessizliğe hapsolmak zorunda bırakıldı. Çoğu tıbbi sorunlar ve travma sonrası stres bozukluğu yaşamış, tekrar topluma uyum sağlayamamıştır. Çoğu yaşlı olmasına rağmen onlara bakacak bir ailesi olmadan yoksulluk içinde yaşamıştır. Bazı tarihçiler 'seks kölesi' sorununun İkinci Dünya Savaşı'nın ardından bir öncelik olmadığına, çünkü Kore Savaşı'nın patlak verip Kuzey ve Güney'in arasında geçen bu kardeşler savaşının çok daha fazla hayata mal olduğuna inanıyor..
Sayfa 388 - Arkadya YayınlarıKitabı okudu
Nasıl ki l. Dünya Savaşı'ndan önce uluslararası kadın hareke­ti zirvedeyken feminizm ulusal sınırlara aldırmadıysa, pazarlama ve medya güçleri de bu sınırları tanımadı. 1920'lerde Avrupa sinema­sını kendi ürünleriyle dolduran Amerikan film sanayii aracılığıyla, Amerikan tarzı modern kadının kurtuluşuyla ilgili tikel bir model, Avrupalı izleyiciye taşındı. Avrupalı tüketiciler idealleştirilmiş mo­dern Amerikalı kadın resmini Amerikalılardan daha katışıksız bir biçimde kabul ettiler.
Reklam
Osmanlı'nın Durumu 1855
Buradaki her şey acınacak durumda; Padişah büyük bir borç içinde, hatta çarşılarda dahi haremindeki sayısız kadının mücevher ve kıyafetleri için borca girmiş durumda, yine de büyük meblağlar harcayıp saraylar inşa ettirmekte ve hediyeler almakta ısrar ediyor. Halka açık yapılar, bir zamanlar saygı gören camilerle çeşmeler köhne ve ihmal edilmiş görünüyor; askerlerse zayıf, mahzun, sefil kıyafetli ve silahları kıyafetlerinden de berbat. Edmund önceki gün Babiâli'de Ömer Paşa'nın Serasker'e (Harbiye Nazırı) bir mektup yazmış olduğunu duymuş. Ömer Paşa askerlerinin aylardır maaş almadıklarından, tam da onların hizmetlerine ihtiyaç duyabilecekleri bir zamanda morallerinin giderek bozulduğundan ve vaatlerinden şüphe duymaya başladıklarından acı acı yakınıyormuş. Yapılan araştırma sonunda, paşanın ona havale edilen büyük miktarda bir paranın eline ulaşmaması üzerine daha önce iki kez mektup yazdığı ve meğer kendi el yazısının taklit edildiği sahte bir makbuzun bulunduğu ortaya çıktı.
Sayfa 81 - Selenge Yayınevi
HİTLER’İN KARA ŞÖVALYELERİ OLAN SS’LER, “IRKÎ SAFLIKLARI”, FANATİK İTAATLERİ VE TİKSİNDİRİCİ VAHŞET EYLEMLERİNE YATKINLIKLARINA GÖRE SEÇİLİYORDU. Başlangıçta Führer'in seçkin özel korumaları olarak görev yapan Schutzstaffel (koruma birlikleri) yahut namıdiğer SS, geleneksel Alman polis gücünün yerine geçerek Nazi Almanyası'nın iç düşmanlarını yok etmekle görevlendirildi. Savaşın patlak vermesinin ardından Heinrich Himmler komutasındaki SS. Nasyonal Sosyalist hareketin Avrupa'nın yeni işgal edilmiş bölgelerindeki tüm düşmanlarını yok edilmesi sorumluluğunu üstlenecek şekilde kısa sürede rolünü genişletti. Himmler; komutası altındaki adamları Nazi hareketinin mızrak başı olarak görüyordu— ari ırktan, bedenen formda ve tamamıyla acımasız. Almanya'daki siyasi mahkumları tutuklarken ellerini zaten kana bulanmış olan SS'lerin Nazi ideolojisini Almanya dışında uygulamaya koymak hususunda pek az tereddüdü vardı. Himmler'in adamları, Alman ırkının geleceğini güvence altına almak için vicdan azabı duymaksızın cinayet işledi. Yahudiler; komünistler. Hıristiyanlar, eşcinseller ve Almanya'nın Yeni Düzeni'nin kurulmasına direnen herkes ölüm listelerindeydi. Einsatzgruppen (Özel Eylem Grupları) tarafından oracıkta öldürülmeyenler sıklıkla ölene kadar çalıştırılıyordu. Himmler konuya bakışını, "Bir tanksavar hendeği kazılırken 10.000 Rus kadının yorgunluktan ölmesi yahut ölmemesi beni yalnızca hendek Almanya için tamamlandığı sürece ilgilendiriyor" sözleriyle dile getirmişti.
Sayfa 28 - İkinci Bölüm: Polonya’nın İğfali, SSKitabı okudu
İmparatorluk Prensi'nin ona olan sevgisine ve Güneyli sarı buklelerine atıfta bulunarak Raylynn'e Altın Prens'in gün ışığı diyorlardı. Ama Daniel'in bu tarz lakaplarla hiç işi yoktu. Karşısındaki kadının kılıcıyla neler yapabildiğini görmüştü ve sadece Prens'e olan yakınlığıyla anılmaktan çok daha iyisini hak ediyordu. O kendi başına parlayan bir güneşti zaten.
Reklam
Uzayda bile kadın ve erkek savaşı, ya da her neyse... varmış!
" ... erkeğin istediği özgürlüktür. Kadının istediği mülkiyettir. Seni ancak başka bir şeyle takas edebilirse serbest bırakır. Bütün kadınlar mülkiyetcidir."
Sayfa 54 - Metis yayınları, birinci basım 1990, İngilizceden çeviren Levent Molla Mustafa oğlu.Kitabı okudu
Cinsiyetler Savaşı
Cinsiyetler arasındaki müca­delenin son zamanlarda yoğunlaşmasının nedenleri, kapitaliz­min vesayetçi ve ailevi yapısının neredeyse bütüncül bir yönet­sel, tüzel, bürokratik denetim sistemine dönüşmesinde -daha özgül olarak "şövalyeliğin" çöküşünde, cinselliğin eski sınırla­malarının çoğundan kurtulmasında, kendi başına bir amaç ola­rak cinsel haz peşinde koşulmasında, kişisel ilişkilere aşırı duy­gusal yük bindirilmesinde ve hepsinden önemlisi, özgür kadı­nın ortaya çıkışına erkeğin verdiği usdışı tepkide- yatmaktadır.
Onun başka biri için ağladığını duyan erkek, yıkılır ve bir pa­çavraya dönüşüp kalır: Ne yaparsa yapsın o savaşı kaybedecektir. Eğer soruna tatlılıkla ve anlayışla yaklaşırsa, otomatikman bir arka­daşa dönüşür. bir sırdaşa. Aynca potansiyel aşık gibi değersizleşe­ cektir. Eğer, tersini yapar, üzüntü ile tepki gösterirse, ilişkiyi devam ettirecek tüm olanakları, kadının güven ve sevgisini kazanmak için zorunlu şartları yitirecektir. Bir çıkmaz sokaktır ve önüne çıkan du­varın adı mutsuzluktur.
Bir adamın Kafkasya'da gaddar biri olarak nam salması için Ba­tıda hayal edilemeyecek derecede vahşi olması gerekir. İşte Rus General Pullo bunu başardı. Şamil'in ortadan kaybolmasının ardından Avaristan ve Çeçenistan halkını cezalandırmak için düzenlenen bir dizi baskının başındaydı. Çeçenler, bu ahlaksız ve acımasız adamdan nefret
560 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.