Yaşamda bir şeye tutunmak önemlidir, illa meyveli bir ağaç olması gerekmiyor bunun. Bir taşa, bir yalana, bir mezara, bir masala ya da yılana tutunabilirsin, bunların hepsi yaşamdır. Hiçbir şeye tutunmazsan ama o yaşam değil mezarsız ölüm olur.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her halti şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır- biz yok olamayız diye deliren, direnen, yine biziz.Biz… Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke… Ama olmuyor işte, insan bir şekilde Avunmak istiyor; Yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz- yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Ömür İklim Demir'in Muhtelif Evhamlar kitabından sonra okuduğum 2. kitabı. Tarihin ve günümüzün kasvetli ortamında geçmesine rağmen yazarın sade ve akıcı üslubu sayesinde geçmişin gizeminden günümüze alıp götürüyor. Herkesin okuyup sevebileceği bir kitap.
"Acı olan ölüm değil, yarım kalmak diyorum" diyordu Murat Hoca üç numara gözlüklerinin ardından. "Emin ol, bir ölüden daha hüzünlüdür, arkasında bıraktığı ütülü pantolonlar."
"Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren,yine biziz. Biz...Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor."
Kum TefrikalarıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20201,679 okunma
Biliyorum,mezarlar da ölülerde insanları beklemez. Onları geçtim,ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz ,ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenmeyen, hayır -hayır biz yok olamayız diye deliren, direnen,yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de , terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir Leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor ; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor. Tutundum.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.
Biliyorum, mezarlar da ölüler de insanları beklemez. Onları geçtim, ölüm de beklemez. Bekleyen sadece biziz, ölüme çok derin anlamlar yükleyen, başımıza gelen her haltı şiirsellikle süsleyen biziz. Kaybolup gitmeyi kabullenemeyen, hayır-hayır-biz-yok-olamayız diye deliren, direnen, yine biziz. Biz... Biz, zavallılarız. Halbuki ölüm de, terlik, bardak ya da gazoz gibi, sadece bir kelime en nihayetinde. Hayatta ince bir detay, zamanda küçük bir leke... Ama olmuyor işte, insan bir şekilde avunmak istiyor; yine de, küçük de olsa, bir masala tutunmak istiyor.