Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun. Uzak dağ köylerine vuran ay ışığı Kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa Ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr Sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Sen bende, gözlerinin anne ışığıyla Bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun.
Reklam
Susarak büyüyen adamların sevgisi. Ağzında pas tadıyla bir inceliği söylemek Bir gülünç içtenliktir, gecikmiş ve ezik Sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Sen bende, gözlerinin anne ışığıyla Bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun.
' Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedi renk gökyüzünü öpüyorsun. '
Sayfa 93 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İnsanın zamana karşı biricik şansıdır aşk Onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını. Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedirenk gökyüzünü öpüyorsun. Sen bende, gözlerinin anne ışığıyla Bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun.
Reklam
Sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun. İnsanın zamana karşı biricik şansıdır aşk Onca kapı duvar içinde bulur aynasını. Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedi renk gökyüzünü öpüyorsun.
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun. Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun.
Bir öpüyorsun ağzın şaraplaşıyor
Sayfa 64 - SayKitabı okudu
"Prensi gerçekten hoşuna gittiği için mi öpüyorsun?" diye sor­du Jacks. "Yoksa öpücüğünün gerçekten sihirli bir şekilde onu di­rilteceğini mi düşünüyorsun?" "Belki de seni kızdıracağını bildiğim için öpüyorumdur" diye cevap verdi Evangeline küstahça. Jacks'in yüzünde samimiyetten uzak şeytani bir gülümseme be­lirdi. "Kocanı öperken beni düşündüğünü öğrendiğime sevindim."
Reklam
"Öpüyorum canım," "Haberleşiriz." "Nasıl öpüyorsun, fotoğraf atsana."
KOCAMAN BİR ÇOCUĞU ÖPÜYORSUN
... Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun ...
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
“Hadi! Gösterin hünerinizi bakalım!” George’un ardından Judith bağırdı. “Bakalım nasıl öpüyorsun!” Herkes çılgınca alkışlamaya başladı. “Bayanlar baylar..." Rahibin sesi kargaşayı bastırdı. “Sizi Bennett ve Chloe Ryan'la tanıştırmayı zevk bilirim!” Chloe Ryan mı? Mümkün olan en sert bakışımla Bennett'e ve suratındaki kocaman gülümsemeye baktım. İnsanlar coşkuyla alkışlamaya devam ediyordu. Kendimi önce Sara'nın, sonra Julia, George ve Mina'nın kollarında buldum. Babamın ellerini yüzümde hissettim, sonra yanağıma kocaman bir öpücük kondu. Elliott ve Susan sırayla sarıldı, Henry ve Max beni havaya kaldırdı, Will yanağımdan öptü. Sonra Bennett beni öpüp sıcak elini koluma doladı ve beraber törenin kalabalığından uzaklaşıp koridorun aşağısına indik. Çamurların içinde koştuk, verandada ıslak ayak izleri bırakmıştık. İçeri girdiğimizde Bennett beni mutfağa soktu. Mutfaktaki görevliler durup ne yaptığımıza baktı. Bennett beni duvara dayayıp dudaklarını boynumda, çenemde, kulak larımda ve dudaklarımda gezdirmeye başladığında etraftaki tabak çanak sesler bir anda durmuştu. Sonra gelinliğimin üzerinden göğüslerimi kavradı, nasıl sertleştiğini karnımda hissedebiliyordum.
Sayfa 164
Bir öpüyorsun ağzın şaraplaşıyor Eriyip kendimi yitiriyorum..
Rabindranath Tagore
Rabindranath Tagore
1.304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.