Kadının tarihçesi, öyle derin ve yaralıdır ki... Güç ve otorite kavgasının ilk üzerinde olduğu ,ilk sınıf kavgasının ,ilk köleleştirmenin olduğu bir tarihçedir...Enki'nin Inanna üzerine deki savaştan,Zeus'un Ate 'ye olan ilişkisine kadar,bütün ulusların ; kadınının konumunu düşürmek için kullandığı söylemlere kadar(Cadı/Pîrebok) ; herkesin hikâyelerinde, öykülerinde , destanların da sürekli yaratılan ataerkil egemen kafasıyla kadını küçümsedigi/ya erkek pisliğinden ya kaburgasından olduğu iddiasına kadar varan çarpık bir tarihçenin dışavurumlarıdır.
Namusun , ahlakın ,necısın,abdest bozanın, şeytanın dışı görünümü... diye diye oluşturdukları mide bulandırıcı bir tarihçedir...Önce Kadın,sonra erkekliğini öldürenlere o kadar şey düşüyor ki ;bu çarpıtılmış tarihi düzeltebilmek için...
Durmamak gerek; yıkılıncaya kadar mücadele etmek gerek... Kendini bilmek ,tarihini bilmek ve kurgu olarak lanse edilen herşeye karşı durmak gerek,yoksa hergün yeni doğanlar bu zehir ile beslenip büyüyecekler...ve hergün yeniden yeniden kadınlar Enkiler ,Zeuslar tarafından haksızlığa uğrayıp taşlanacak,recm edilecek,katl edilecek...
Hayrettin Erkan