Bir resim, düşüncedir.
"İnsan resimde olanı görmez, düşündüğünü görür."
Sayfa 40 - YKYKitabı okudu
ARZU / EROTİZM ÜZERİNE...
Manifestoların kilit kavramlarından biri de ' arzu'' dur: arzuların özgürlüğü, arzuların iktidarı, sıkıntının yerini arzulara bırakması, arzu urbanizmi... Bunun için Guy Debord, arzuların eylemlere dönüştürülmesinden bahseder. Arzular, ihtiyaçlara indirgenmiş anlamından sökülmeli, düşünce ve eylemle özdeşleşmelidir. Sürrealist metinlerde de arzu,
Reklam
Sacrifiante (kendini kurban eden)
Gerçekten de İspanyol gribinden yatan oğlu uğruna "kendini kurban" etmişti ressamın anası. Fikret için ne kahredici bir düşüncedir bu! "Dövüşüyorum" olarak çevirdiğim kelimenin aslına gelince: "je me bat", "dövünüyorum", "kendi kendimi dövüyorum" sözüyle de çevrilebilir, kelimesi kelimesine çevrilecek olursa... O da ayrıca ilginç. Bütün bu düğümler birer birer çözülebilirdi... Fikret'in hiç sevmediği psikanalistlerin, Freudgil doktorların "divanında" değil, fakat sevilmiş ve sevmiş bir kadının sürekli ilgisinde, yatağında. Ne çare ki ressam, bir sevgiliyi, bir ev barkı geçindirebilme olanaklarına, ancak altmışını geçtikten, hem de felcin sillesini yedikten sonra kavuşacaktı. Renklerle, biçimlerle sevişmiş durmuştu nakkaş. Nakkaş riyazete dalmış bir keşiş misali bembeyaz çıplak kadınlar görüyordu. Resim yapmak, kadınlarla sevişmenin başka bir türü. Aslında nakkaş, nakışlarla evliydi. Kayaların içine oyulmuş bir manastırda "ikonlar" çizen bir papazın, Meryem Ana'yla evlenmesi gibi bir şey...
Sayfa 120 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 4. Basım, Yayın Yönetmeni: Enis BaturKitabı okudu
Zamanda bir ilk anı olsa bile "hiçlikten geldiğini" söylemek yanlış olur. Bu ifade zihnimizde "hiçlik" denen bir varlık durumunun olduğu ve bunun evrene dönüştüğü gibi bir izlenim bırakır. Bu yanlış bir düşüncedir; "hiçlik". diye bir varlık durumu yoktur ve zamanın başlangıcını önceleyen bir "dönüşüm" olamaz. Evrenin bir başlangıci varsa bu sorun bağlamında yalnızca kendisinden önce hiçbir anın olmadığı bir anın var olduğundan bahsedilebilir.
Sayfa 224 - Alfa | BilimKitabı okudu
Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü
" İnsan resimlerin belli bir anı temsil ettiği düşüncesine kapılabilir. kuşkusuz yanlış bir düşüncedir bu. Çünkü resimdeki an, fotoğraftaki anın tersine asla resmedildiği gibi varolmamıştır. Öyleyse resim anı temsil ettiği söylenemez. "
107 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Küçük Bir Başyapıt
"Balzac'ın Bilinmeyen Şaheser'i, resmedilemeyen bir resmin resmedilmesini öykülerken; öykülenemez bir metnin öykülenmesini anlatırken, kendisini neredeyse görünür olan kendi arzu nesnesine, kend bilinmeyen şaheserine dönüştürüyor: Kendisi de sonsuz bir tasarıyı çağıran parçalı bir yapı oluyor." İletişim yayınlarından okuduğum kitabın
Bilinmeyen Şaheser
Bilinmeyen ŞaheserHonore de Balzac · İletişim Yayınevi · 20133,783 okunma
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.