Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nardalındazerdali

Hayır, hepsi o kadar değil! Tamam, bir hırsızı, kötü yola düşmüş kadını, aldatılmış bir budalayı anlat, ama insanı unutma. İnsanlık nerede burada? Yalnızca kendi bildiğiniz gibi yazıyorsunuz." Neredeyse öfkeyle konuşmaya başlamıştı Oblomov, "Düşünce için kalbin gerekli olmadığını mı düşünüyorsunuz? Hayır, düşünceyi kalp besler. Düşen bir insanı kaldırmak için elinizi uzatın ona ya da oturup başucunda acı acı ağlayın, ama alay etmeyin onunla. Sevin onu, onun da sizin gibi bir insan olduğunu unutmayın, kendiniz için ne yaparsanız onun için de aynı şeyi yapın... İşte o zaman okurum sizi, önünüzde saygıyla eğilirim...
Reklam
Yarın ne olacak!
Oblomov aşklarının zamanla değişmesini istemez ve geçmişe asla dönemeyeceklerini, bunun yerine engelleri aşmak ve hataları düzeltmek için ileriye doğru adım atmak zorunda olduklarını görmeyi reddeder. Kendi kendine “Dün geçti gitti… Evet, bu an da geçip gidecek,” diye itiraf ederken, Oblomov’un hala gelecek ile ilgili bir öngörüsü yoktur. Yapabildiği tek şey, düşüncelere gark olmuş, endişe içinde yarın ne olacak diye kendine sormaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü, diye devam etti babam; hırs atına binenler, çoğu kez ne vakit düştüklerini anlayamazlar..
Bir elmada iki diş izi...
Kendi benliğine güzellikler katmak için âşık olmak isteyen kişi aşkın ne olduğunu bilemezdi. Aşk hiç ummadığınız, hiç beklemediğiniz bir anda buluverirdi sizi. İnsan âşık olmayı seçmezdi. Aşk onu seçerdi. Sadece varlığını kaybetmeye hazır olan insan o kapıdan içeri girebilirdi.
Reklam
Siz çoksunuz!
siz çoksunuz, oysa ben tekim. bana dilediğinizi söyleyin ve yapın. dişi koyun gecenin karanlığında kurtların avı olabilir... fakat kanı, vadinin taşlarında tan ağarıp da güneş yükselene değin duracak
Geri13
52 öğeden 46 ile 52 arasındakiler gösteriliyor.