Çünkü gök ile yer arasında yolculuk eden ne kadar mutluluk varsa, konaklamak için aydınlık bir ruh arar kendine; şimdi mutluluktan sakinleşmiştir tüm ışıklar.
Oysa insanlar da ağaç gibidir. Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse, o kadar kuvvetle toprağın altına inmek ister kökleri, karanlığa, derinliğe-kötülüğe.
Nedir en ağır olan, ey kahramanlar? diye sorar dayanıklı tin, alayım sırtıma da kıvanayım gücümle.
Kibrini kırmak için alçalmak değil midir? Kendi bilgeliğiyle alay etmek için kendi budalalığını açığa vurmak değil midir?
Hayat yolunda rastladığı, tanıştığı, tanıdığı her insanı bir öğretmen olarak gören, olumlu veya olumsuz şeyler yaşasa da her birini tecrübe kesesine eklemeyi başaran bir yolcu Siddhartha. Ve bu yolcu yoluna büyük kararlılıkla başlıyor. Sonrasında rastlantılar diye küçümsenemeyecek insanlarla tanışıyor. Yolun başında boş bir başak gibi dik duran kibirli yolcumuz yolun sonu diyemeyeceğimiz aşamalarda yavaşça doluyor ve insanlara yukarıdan bakan bakışları kayboluyor. Güzel bir yol, yolcu ve varış hikayesiydi.
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,9bin okunma